Yeri geldiğinde konuşabilen yeri geldiğinde gülen şakalaşan ve hiç kimsenin yanında çok fazla utangaç olmamayı düşlerdim. Nasıl bir şeydi? Ailem dışında kimsenin yanında rahat duramazdım. Ablalarım zorlarlardı onlarla dertleşmem konuşmam için ama benim tek yapabildiğim kızaran bir suratla utangaçca gülmeye çalışmamdı. 25 yaşındayım ve hayatım boyunca hiçbir kişi beni konuşkan bulmadı. Suskun, sıkıcı ve onun taktığı lakabla derin dondurucu gibi bir kızdım. Elif Sosyal. Soy adıma zıt Asasyol bir kızdım ben. *** "Sen gideceksin başka bir öğretmen o gidecek bir başkası..." Baha öğrencinin çehresinde yere sığınan bir çift göz vardı. Sanki hüzünbaz yaşları elmas gibi gözlerinde barındırıyordu. "Ya Elifler gelecek ya Bahadırlar..." Kırgınlık muhabbeti saplandı o ismi duyunca. Yerde olan gözlerini tebessümle birleştirip çehreme doğru dönmüştü. "Hayatta var, adı acıtan insanlar." Gözlerimi saran sisin buğusundan boğulacak raddeye gelen duygular... Acı bir tarafta iken kaçıncı acı bir tarafta... Yeter artık üstüme gelmeyin insanlar. İnsan sandıkça masumluğu uyutanlar. Kırık camları daha daha kaç kez kıranlar. Dokunmayın şayet elinizin acısına kefil olamam sanan ben'cil insanlar. Dudaklarındaki sözler benden habersiz fırlamıştı sokak ortasına. "Adı yeterli, kanteri döken göz yaşlar." Dünya aleminden ayrı bir köşeye çekilmiştik sanki. Biz susarken acı dillenmişti. Ve bir buruk yüreğin dur demeye mecali kekemeydi. TÜM HAKLARI SAKLIDIR!! LÜTFEN ÇALMAYINIZ!!All Rights Reserved