Aşk başıma geldiğinde, anlayamamaktan korkardım hep. Ya anlayamazsam, ya elimden kaçırırsam bu fırsatı diye. Çok gördüm çevremde, "Aslında o gerçek aşkmış ama anlamamışım, elimden kaçırmışım, kıymetini bilememişim." diye anlatanları. Ya ben de kıymetini bilemezsem aşkın diye korktum hep. Herkese nasip olmayan bu duygu, benim başıma da gelir mi diye de çok bekledim. Geldi... Ve anladım ki, aşk gelip seni bulduğunda; o duyguyu fark ediyorsun. Diğerlerinden çok farklı bir his çünkü o. Hiçbir şey yapmana gerek yok. Geride kalan bütün zamanımı, ömrümü, tek bir adamla geçirmek istediğimde gerçekten aşık olduğumu anladım işte.
Küçüklüğümden beri evlilik hayalleri kuran kızlardan olmamıştım hiçbir zaman. Ta ki, Gurur'a olan hislerimden emin olana kadar. O an, hayatımın geri kalan kısmını onun eşi, karısı, sevdiği kadın olarak geçirmek istediğimi anladım. Ama o anlamamış galiba. Gitti, başkasının eşi oldu... İşte benim hikayem bundan sonra başladı.
"Ağabeyimi ben öldürdüm Ali."
Ali,duyduklarına bir anlam vermeye çalışırken karşısında oturan ağabeyi gözlerini yere dikmiş,hakikatleri bir bir anlatmaya devam etti.
"Hevdem'e ulaşmak için ben yaptım.Dağ evinde," Zorlukla yutkundu."Dört kurşun sıktım kalbine..."
"Sen,ağabeyinin sevdiği kadına göz diktin ve o kadına ulaşmak için Ciwan ağabeyimi mi öldürdün?! Sen,sen ne dediğinin farkında mısın?!"
Ali'nin gözleri şok ile açılırken oturduğu yerden hiddetle kalktı.
"İnsan kanından canından olan bir insana bunu reva görür mü?! Nasıl yaptın bunu?!"
Ağabeyi de hiddetle kalktığında burun buruna geldiler.
"Bunu bana sen mi söylüyorsun Ali?! Hevdem'e evvelinde benim aşık olduğumu biliyordun,her şeyden haberdardın sen! Bunu ilk gelip sana söyledim ben! Sonra Ciwan'ın bana kötülük olsun diye benden önce Hevdem'in karşısına çıkıp onu kendine aşık ederek bana rağmen bu konakta anlı şanlı düğün yaptığını da biliyordun! O zaman sustun,şimdi de susacaksın! Hevdem'i kaybedersem eğer o gün bu konaktaki herkes cehennemi yaşar..."