Bedenimi saran kolların verdiği huzurla biraz dah.. BEDENİMİ SARAN KOLLAR? Hemen gözlerimi açıp yanımda bana sarılmış mışıl mışıl uyuyan adama baktım. Bu adamda kimdi böyle? Dün geceyi hatırlamaya çalıştım. Başıma giren ağrıyla birşey hatırlayamayacağımı anladım. Hemen kollarını üstümden itelemeye başladım. Huzursuzca kıpırdandı , en sonunda gözlerini açtı. "Amma da huysuzlandın be ! Cüzdanımdan al paranı ve defol git" dediklerini algılamaya çalışırken bana olan bakışları içimi ürpertti. Bu beni ne sanıyordu? Beni ne sandığını geçtim kendini ne sanıyordu! Dün gece doğum günümü kutlamak için bara arkadaşlarımla gelmiştim , en son 5. bira bardağını içtiğimi hatırlıyorum daha sonrası neden yok.! Kahrolası beynim. Şimdi ne yapacaktım! --- ---- ---- ---- Bu saate kadar her şey gayet normal geçmişti. Ta ki öğretmenler zili çalıp içeri gelen kişiyi görene kadar. Umarım bu bir şakadır. Bunun yeni matematik öğretmenim olma ihtimali yüzde kaçtı ya? İstemsizce dudaklarımdan "Yine mi sen?" kelimeleri dökülü verdi. Tüm gözler üstüme çevrilmişti , tabi onun yeşil gözleri de. Çatık kaşlarla bana bakıyordu. Yavaş adımlarla masaya elindeki kitapları bıraktı ve sakince bana döndü. "Terbiyeni takın , ben senin öğretmeninim." dedi. Hah yüzsüz. Ne hakla böyle konuşabilirdi bu hemde benim okulumda ? Sakin bir şekilde derin bir nefes aldım ve konuşmaya başladım. "Sayın Öğretmenim ; Yine mi sen?" dedim. Bundan memnun olmamışcasına başını iki yana salladı ve "Sen değil siz olacak. Şimdi herkes oturabilir sen bütün ders ayakta kalacaksın." *** Şimdi ne yapacaktım ben? Önce hatırlamadığım bir gece yüzünden ilkimi aldı benden. Sonra sanki hiç birşey olmamış gibi matematik öğretmenim oldu. En sonunda da zoraki evlendirildiğim kocam. Kafayı yemek üzereydim. Beyinimdeki uyuşukluk yavaş yavaş beni terk ederken soAll Rights Reserved