Ölüm sesizliğini üzerime serperken usulca yürüyordum yağmurlu yolda adım attıkça daha da serpiştiriyordu ölüm sesizliğini üzerime hissediyordum bir yanım kaçmak istiyordu ölümün sessizliğinden diğer yanım ise nereye kadar kaçabilirsinki derken duraksatıyordu adımlarımı Sonra hafiften bir rüzgar esiyor alıyordu butun benliğimi ölüm sessizliğinden birden adımlarım tekrar başlıyor hiç durmayacakmışcasına Yürütüyordu beni sonra birden karşımda simsiyah up uzun saçlı bir kız beliriyordu yanına adım atmaya çalışıyordum lakin adımlarım tekrar duraksatıyordu bedenimi Karşımdaki simsiyah saçlı kıza seslenmek istiyordum lakin tek bir harf dahi çıkamıyordu ağzımdan Ardından siyah saçlı kız bana dönuyor arkasını yanıma yaklaşıyor küçük adımlarla kulağıma "beni bırakma:"diye fısıldıyordu usulca Sonra küçük adımlarla tekrar önünü donuyor ve uzaklaşıyordu benden sesindeki çaresizliği anlıyordum ama anlamdıramıyordum bu simsiyah saçlı kız kimdi ve onun kulağıma fısıldamasından neden bu denli etkilenmiştim bir çıkmazın içindeydim sanki Yağmurlu yolda yürürken arkamdan geliyordu hissediyordum "dur"dedim Öylece kalakaldı "kimsin sen "dedim Sustu sadece sustu "bana cevap ver" diye bağırdığımda Ağzını araladı ve "ben"dedi Yutkundu ve devam etti "güneşinim" Dedi ve yanımdan uzaklaştı ardından sadece bakakalmıştım başka ne yapabilirdimki.All Rights Reserved