HAYAT ÖRDÜ AĞLARINI #Wattys2017
  • Reads 164
  • Votes 14
  • Parts 3
  • Reads 164
  • Votes 14
  • Parts 3
Ongoing, First published Jun 08, 2017
Sudan çıkmış balık gibiydi.  Bir kaç adımda bir duraksayıp şaşkın ifadelerle etrafını süzüyordu. Afallamıştı ,kolay değildi. Yirmibir yıl mahkumiyetin ardından gelen özgürlük . 
  Hayatının yarısından fazlasını ceza evinde geçirmiş bir adam için böyle hissetmesi gayet normaldi aslında. O içerideyken herşey değişmişti. Değişimin bu denli hızlı olacağı aklının ucundan geçmezdi. Yürüdüğü işlek caddenin kenarında yeşillik bir alan ve boş bir bank farketti. Doğruca banka doğru ilerleyip bavulu sağ yanına bıraktı. Ceketinin iç cebinden uzun bir samsun çıkarıp dudağının kıyısına yerleştirdi. Banka yavaşça oturup sigarasını yakmak için kibritini çıkardı. İlk kibriti yakarken kibrit çöpü kırıldı. Bir kibrit daha çıkardı. 
  ''Eskiden daha sağlamdı bu kibritler''  diye geçirdi içinden.
   İkinci denemede yakabildiği için dumanla ciğerlerinin buluşması biraz gecikti. Arkasına yaslanıp sol elini bankın kolçağına koydu. Yolda yürüyen insanları seyretti bir süre. Ardından yanındaki bankta okulu asmış iki liseli aşığın fingirdeşmesini izledi.
  
   ''Devir çok değişmiş ''diye geçirdi aklından bu sefer.
  
   Liselerin pervasızlığı öpüşmeye kadar gidince Kadir utanıp başını çevirdi. Bir an yüzüne biraz ciddilik yerleşti. Bakışları ayak ucuna kaydı. Durgunlaştı önce. Bir anda enerjisi düşünce sigarasından derin bir nefes çekti. Ciğerindeki dumanı özgür bırakması gecikince ceketinin iç cebinden küçük bir fotoğraf çıkardı. Uzunca ve derin derin fotoğrafa bakarken bıraktı ciğerlerinde boğduğu dumanı. Derin bir nefes daha çekince sigarasından köz süngere dayandı, parmağını yakmaya ramak kala izmariti elinden attı. Öfke ve sinirle değiştirdiği bakışlarla elindeki fotoğrafı tekrar ceketinin iç cebine yerleştirip oturduğu banktan doğruldu. Bavulunu yerden kaldırıp tekrar cadde de yürümeye dev
All Rights Reserved
Sign up to add HAYAT ÖRDÜ AĞLARINI #Wattys2017 to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
34 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
You may also like
Slide 1 of 10
GECENİN İZİ cover
PİNHAN MAHALLESİ  cover
DİLVAN (Kitap oluyor)  cover
Kara Gül  cover
GÖNÜL ŞİFASI cover
SARRAF cover
Kaybolan Yıllar| Asker & Savcı cover
AMARİS cover
AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18) cover
İMDADIM cover

GECENİN İZİ

34 parts Ongoing

Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....