Ben hem kaybedenlerdenim, hem de kaybetmeye korkanlardan. Hayatımda bir çok şey kaybettim. Hayatımın üzerinde kalemi olduğunu düşünen insanlara göre ise hiç bir şey kaybetmedim, sadece hatalarımın doğurduğu çıkmazın içerisindeyim... fakat bunlar, kaleminin ucu kırık insanlar. Kırık uçlu bir kalemle ne yazabilirsin ki!
"İlk cümlelerini zar zor yazar, belki bu biraz umursanır.
İkinci cümlenin daha yarısına gelmeden uç yerinden çıkar ve kaybolur, artık umursanmaz.
Yazmaya devam edersin. Üç, dört, beş... ama bunlar artık görünmezdir. Yarım paragraf da kimsenin işine yaramaz. Bu yüzden, yazılanlar da silinir."
...
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."