Kurt (The Wolf) - "O Benim İçimde."

Size en iyi dostumla tanıştırmak istiyorum. Evet o bir Kurt. Siz onu göremez duyamazsınız. Bu arada ona Kurt dediğime bakmayın. Henüz bi isim bulamadım. Bi kaç kez isim takmayı denedim ama dönüp bakmıyor şerefsiz... :)
Her neyse... Size hikayeyi hatırladığım yerden itibaren anlatayım. Yağmurlu bir gece saat 3-4 sularında ağaca çarpmış bir arabanın içinde yarı ölü bir şekilde uyandım. Başımda göğsümde ve vücudumun belli başlı yerlerinde kırıklar ve derin yaralar vardı. Kapıyı açıp kendimi dışarı atar atmaz sendeleyip düştüm. Arabanın 5 veya 6 metre uzağında bir kurt yerde hareket etmeden yatıyordu. Oda benim gibi derin yaralar almıştı. Sadece gözlerini zar zor açabilen bu hayvana Doğru yavaşça ve sendeleyerek yürümeye başladım. Tam yanına geldiğimde dengemi kaybedip yanına düştüm. O yarı açık korkunç gözleriyle bana bakıyordu. Biraz sonra ise yağmurun suyuyla birlikte kurdun ve benim kanım birbirine karıştı. Gözlerim yavaş yavaş kapanırken onun gözlerinin de kapandığını gördüm. Kalbimiz Aynı anda duruverdi. Ikimizde biyolojik olarak ölmüştük. Fakat doğa bu iki ölümü de kabullenmiyordu. Ve bizimle bir anlaşma yaptı. İki ruhta yaşayacaktı fakat tek bir şartla... Işte o şart şuydu; "İki ruhta tek bedende yaşamak zorundaydı." Peki ya devamı mı? Devamını nasıl öğrenebileceğinizi biliyorsunuz.
Öyle değil mi ? 😉 ;-) ;)

Bu bir Kurt adam hikayesi değil. Bu bir Kurt ve adamın hikayesi...