Hiç düşündünüz mü, gözlerimizin içi gülerken bir anda neden istemsizce duraksadığımızı?
Belki de sebebi peşinizi bırakmayan önceki hayatınızdan yaşadığınıza dair küçük vizyonlardır.
Gözlerimi kapadığımda, rüyada veya gerçekte mi olduğunu ayırt edemediğim bir adam figüründe kayboluyordum.
Ne hediyelik eşya dükkanında, ne bir mekan değişikliğinde. Kendimi onda hapsolmuş bir nostalji de gibi hissediyorum. Gözleri, yüzündeki mimiklerinin kırgınlığı ve kulaklarımda çınlayan o boğuk sesi...
Belki de Nida'nın karşılaşacağı insan, daha önceki yarım kalmışlıklara, ithafen bir davetiyedir, ne dersiniz?
"Seni bir yerden hatırlıyorum, seni hatırlıyorum.
Bağırıyorsun sanki sınırlarını zorla diye.
İçim ağlarken bakıyorsun gözlerime, çatılıyor kaşların.
"Sen aslında kimsin Aras?"
Konuşamayan bir kadınla,sert asker bir adamın hikayesi
"Cesaret,ilk darbeden sonra korkmadan adım atmaktır Kurttan.Sonuda,sonu gelmez zaferdir."
Belimdeki ellerinin an ve an sıklaştığını hissettim.Bunu neden yaptığını bilmiyordum.
"Sen sen ol bir daha kazandım diye gardını indirme.Yoksa düşmanın gelir ve seni burada bırakır,sende arkada kalır bir daha düşmanına yetişemezsin"
___________________________________________
Siz:Ya hangi cimri adamsın bilmiyorum ama
Siz:Şu annen denen huysuz kadına yeni bir telefon al!