Istanbuldan Trabzona göç etmek mi demeliyim. Yoksa Istanbuldan sıkılıp daha önce görmediğimiz memleketimize gitmek için bahane uydurmak mı? Kültür uçurumunu geçtim oradaki insanların dilini anlamak bile başlı başlına bir işkence olacak gibiydi. Peki neden canımıza susadık? Anlatayım. &&&& Kız ne ağlıyorsun geliriz biz yine. Yapma bak beni de ağlatacaksın Diyip olamayan yaşlarımı sildim. &&&& Bir evin temizlikçileri bari normal olsun değil mi? Yok anacım yok olmuyormuş. &&&& Herkes. Eh tabi yani estağfirullah benzeri mırıltılar çıkarırken son cümleyle herkes " yo yo " demeye başlamıştı. Bu sefer su getirse içinde ne olurdu acaba. Yüzümüzdeki ifadeyi gören Sevda abla sırıtırken arabaya bindik. Kadın zeki yapacak birşey yok. &&&& Sonunda göz göze geldik. Tabi benim gülmem kesildi. Sonra telefon kesildi ve sonraki yer boynum olabilirdi &&&& İşimi bitirdiğimde kapının önünde abimi gördüm. Ebemi görmüş de olabilirim bilmiyorum - Sen şimdi bizimle oyun mu oynadın abicim ha. - Yoooğ. Nalaka ağbiiğ. Hepinize Merhabalar. Bu benim ilk düzenli hikayem. Ailem tarafından ve hayallerimi barındıran umut dolu bir eser. Yazarak içini döken insanlara gelsin bu hikayem. Belki iyi belki kötü belki gerçekten güzel bir eser bilemem ama yüreğinize dokunacağını biliyorum. Tabiki herşey biranda olamayacak beklenmesi gereken zamanlar var bu hikayede. Hayatımda en sevmediğim kavram olabilir beklemek. Ama bu hikayede bende beklemeyi öğreneceğim. Bekleyelim. Bekleyelim ki hayatımızda sevmediğimiz şeylerden kurtulmak yerine onlara bir bir alışalım ve sevelim. Ben sizi seviyorum mesela. Bekleyin siz de beni seversiniz.Teşekkür ederim. Bu açılmış yeni sayfada 'SON' yazısına gelene kadar yanımda olacak dostalarım. Unutmayın her son yeni bir başlangıçtır. Bekleyin R.S.Ç