Piyanonun seksen sekiz tuşunda gizli bir hayat, zor ve çıkmazlarla dolu. Yanlışlar, mutluluklar, gözyaşları, aşklar ve hüzün... Hayat sandığından daha acımasız, doğru bildikleri ise yalandı. Her nefeste biraz daha battı ölüme. Neydi aşk? Başlangıcı veya sonu var mıydı? Bir piyanistin lügatında aşk, piyanonun; tüm masumiyeti kuşanan beyaz ve o masumiyete leke düşüren siyah tuşlarında hayat aramak gibiydi bazen. Seksen sekiz tuşun hepsine hakim olduğunu sanıp yanılmak gibi. "Nefeslerimiz bile bize ait değilken sen, müziğe nasıl bu kadar ait olabiliyorsun?" Babasının yolundan, babası olmadan gitmeye çalışan bir kız... Bir kadının, hayatını mahvettiği bir genç... Ve en başından hayata yenik başlayan bir çocuk... Hayat, onların yollarını kesiştirmiş; ardından aynı anda mahvetmişti. En battığınızı hissettiğiniz, "Her şey bitti," dediğiniz anlarda bir şarkı, bir melodi, belki farklı bir şeyler sizin için yaşam; ilham kaynağı olur muydu? Ve bir gitar sesi kapladı içindeki boşluğu. "Ben, Neva Karaer. On sekiz yaşında bir karanlık silsilesi, acı bulutu, hüzün tozu.... Notaların beden bulduğu ağıt. Babasını gururlandırmak için çırpınan ama annesinin kırık hayaller okyanusunda batmış bir kız. Kendimi acı sularıma hapsetmiş olmama rağmen henüz, hâlâ hayatta ve güçlüydüm. Ben, Neva Karaer. Bir yıkımın habercisi, ışığını kaybetmiş bir beden... Bir piyanistin ve bir hayat kadınının kızı." #Müzikten Bedenler Serisi'nin ilk kitabıdır. 05.01.2014-25.07.2017 NOT: Bazı bölümlerde argo geçmekte ve kurgu bütünü itibariyle psikolojik ögelere yer vermektedir. Etkilenebilecek ve 16 yaşından küçük olanların okumaması tavsiye edilir.
53 parts