AŞKIN ATEŞİ
  • Reads 1,972,059
  • Votes 108,498
  • Parts 102
  • Reads 1,972,059
  • Votes 108,498
  • Parts 102
Ongoing, First published Jun 23, 2017
Mature
Aşkın Bedeli'nde sevilen çocukların büyümüş halleriyle dolu dolu yeni bir hikaye.  Aşkın Bedeli'ni okumadan da bağımsız olarak hikayeyi okuyabilirsiniz çünkü onların hikayesi başka olacak. Eymen, Miray, Altuğ ve Azra'nın yürek burkan aşklarını, dostluklarını, aile ilişkilerini Aşkın Ateş'inde kaleme aldım

HİKAYE DEVAM EDİYOR
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add AŞKIN ATEŞİ to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
GİRAY by servestizm
51 parts Ongoing Mature
***** "Saçların uzunmuş.." dedi ama tereddütü epey açıktı adamın. Ama bugün denilenden sonra yanlış anladı kız, adamın bundan rahatsız olduğunu düşündü nedense, daha yeni görüyordu Giray saçının hepsini. Tam olarak olmasa da düğünleri bile olmuşken saçını açmaktan çekinmemesi gerektiğini düşünmüştü, helaldi artık sonuçta... Aynadan onunla göz göze gelince sordu aynı tereddütle, "Keseyim mi yani?" Giray kaşlarını çattı kızın tavrıyla, ilk tanıştıklarında her lafıyla bir kasırga koparacak kadar kesin olan Dilrûba artık her daim kırılgandı.. Artık evli olduklarında, kocası sıfatı taşıdığından mıydı bu tavrı? Bazen düşünüyordu, ona yardım edeyim derken bastırmış, ya da ezmiş miydi hiç? Boyun eğmeye mahkum mu hissettirmişti? Düşündüğüyle kendine olan öfkesini atamadan sordu kıza, "Niye kesecekmişsin?" "Dökülür belki. Aynı odada olacağız ya.." yutkundu, boğazını tazeledi ama sözlerini tazeleyemedi, ne diyecekti ki? Bilemedi Dilrûba.. "Dağılır her yere." Giray rahatsız olurdu belki kendisinden parçaları her yerde görürse.. Onun konuyu açmamasını uzun bir süre aynı odada kalacaklarına yormuştu çünkü.. Gözlerini kızdan ayırmadan yaklaştı Giray. Bakışları onun uzun saçlarını okşasa da eli çekindi, mahrum kaldı bu tatlı zevkten, "Dökülsün.." dedi yumuşakça, Ben toplarım senin ardından.' dedi içinden, 'Bir de saklarım, kimseler göremez, benim mahremim olur..' 'Senin gibi...' Saçlarını tutarak hafifçe tebessüm etti Dilrûba, "Salık gezmem o zaman, fazla dökülmez.." dedi ama saç değildi tam olarak kastettiği. Hayatında bana dair pek bir iz bırakmam, rahatsız, olmazsın diyordu.. Şu akşamdan itibaren herkes biliyordu evli olduklarını... O yüzden sanki iki gün önce değil de şimdi kıyılmış gibiydi nikâhları.. Öyle hissediyordu. "İstediğin gibi gez, nasıl rahat eder, nasıl istersen.."
ALACA KIZI ✔️ by -ninoa
48 parts Ongoing Mature
Cihanşah Serisi - II Töre kitabı değildir. & Kitaplar birbirinden bağımsızdır, istediğinizden başlayabilirsiniz. & 1. Kitap tamamlandı 🌸 & "Alaca kızı," diye bağırdığında eve doğru attığım adımlarım sekteye uğradı. Dönüp ona bakmaya cesaretim yoktu, nitekim biliyordum, beni yine yaralayacağını adım gibi biliyordum. O beni hep yaralardı, bense suçumun bilinciyle dönüp de ona tek kelime edemezdim. "Alaca kızı," dedi bir kez daha, sesindeki o ısrarcı tını arkana dön demekti ki daha fazla kayıtsız kalamadım. Topuklarımın üzerinden ona doğru döndüm, gel gör ki yine de ona bakmaya cesaret edemedim. Bakışlarım karanlık bahçede geziniyordu. Allah'tan saat gecenin bir vaktine geliyordu da şu anâ kimseler şahit olmayacaktı. "Bana soruyorsun ya hani," dedi, es verdi ve buzdan farksız sesiyle ekledi: "Ne zaman dinecek bu öfken diye?" İşittiğimle yerde dolanan bakışlarım anında onu buldu. Kara gözleri bir ok gibi üzerime dikildiğinde, dudaklarında benden tiksindiğini haykıran bir gülüş belirdi. Ellerimi iki yandan yumruk yaptım, tırnaklarımı avuç içlerime batırdım, göz kapaklarımın içine dolup taşan gözyaşlarıma direnirken dik durabilmek için tüm gücümü kullandım. "Hiçbir zaman," dedi coşkuyla, ölüm fermanımı haykırır gibi. Ağır adımlarla bana doğru yürüdü, yanımda durduğunda aksi yönlere bakıyorduk; ben acıyla kasılarak, o ise nefretle köpürerek. "Sana olan öfkem de nefretim de hiçbir zaman dinmeyecek, Alaca Kızı." Tutmak için direndiğim gözyaşlarım ardı ardına dökülmeye başladığında dönüp bakmadı bana, beni nasıl bir enkaza çevirdiğiyle zerre ilgilenmedi, çekip gitti. O hep giderdi. Önce yıkıp döker, sonra da giderdi... 02.05.2024 - BT TÜM HAKLARI SAKLIDIR!
Akşam Güneşim by azraketen
96 parts Complete Mature
'Ben en çok akşam güneşini severim Mem. Sarının en masum, turuncunun en tutkulu, kırmızının en şefkatli hali demek çünkü. Ben akşam güneşinin alacasına meftunum. Sen bu aciz yüreğimin akşam güneşisin Mem.' ☀️☀️☀️ Hızlandım. Bir insan kaçtığı bir yere ne kadar hızlı gidebilirse o kadar hızlı gidiyordum. Koştum. Ardımdaki sesler yaklaştı. Geçmişime yaklaştım. Gidebileceğim ilk yere ulaştım. Demir kapılı konağın önünde durduğumda elimdeki bıçağın kabzasını vurdum. Nefes nefeseydim. Soğuk yakıyordu. Boğazımı yakıyordu. Tenimi yakıyordu. O soğuk yakıyordu ama ben donuyordum. Titriyordum baştan aşağı. Elimdeki kanlı bıçakla vurdum kapıya tekrar tekrar. Ayak sesleri bana yaklaşıyordu. "Mem!" diye bağırdım yıllar sonra. Adı dilimden dökülünce içim dalgalandı. Sesim titredi. "Mem, aç kapıyı!" Gözlerim buğulandı. Adım sesleri kulağımda yankılanıyordu şimdi. Kalbim, göğüs kafesimden taşıyordu. Kirpiklerim bile titredi. O zelzelede birkaç damla döküldü soğuğun kuruttuğu yanaklarıma. "Aç kapıyı, Mem! Aç ne olursun, aç!" Adım sesleri durdu arkamda. Bulmuşlardı beni. Yakalanmıştım işte. Memet kapıyı açmamıştı. Kapıyı ilk ben kapatmıştım bize. Ama bu gece her şeye rağmen bana açamaz mısın Mem? Göz kapaklarım kapandı. Kucağımdaki valizin içinde oğlum ağlıyordu. Elimdeki bıçağın bulandığı kan şimdi kuruyacaktı. Son kez kaldırıp vurdum kapıya. İçimle titredi sesim. Ağladım. "Mem... Duymuyor musun? Sesimi duymuyor musun? Aç kapıyı! Aç kapıyı Mem." ☀️☀️☀️ 'Senden sonra en çok akşam güneşinden nefret ettim Zühre. Sarının en güçsüz, turuncunun en yalancı, kırmızının en zalim hali demekti artık. Ben bir akşam güneşinin alacasında zincire vurdum sevdamı. Sen yüreğime kazınm
YAŞANMAMIŞ YILLAR by sezgisalman
29 parts Complete
Nilüfer için hayat hiç kolay değildi. Otuz beş yıllık ömrü boyunca sadece Görkem'le olduğu on ay boyunca mutlu olabilmişti. Hepi topu on ay. Ne öncesinde yüzü gülmüştü, ne de sonrasında. Görkem için de durum aynıydı. Nilüfer'i tanıyana kadar mutluymuş rolü yaparak yaşadığını onunla anlamıştı. Çünkü Nilüfer hayatına girince gerçek mutluluğu tatmış, Nilüfer gittikten sonraysa bir daha rol bile yapamamıştı. Bu muhteşem on aydan sonra yaşanan yirmi yıllık mutsuzluk, beklenmedik bir günde bitecekti. Ya da yerini daha büyük bir mutsuzluğa bırakacaktı. Görkem ve Nilüfer seneler sonra tekrar karşılaşmışlardı. Ama çok büyük bir sorun vardı. Görkem'in yanında Nilüfer'in bu hayattaki en yakın arkadaşı vardı. *** "Bilmiyor, değil mi?" diye sordu. Nilüfer ilk anda onun ne demek istediğini anlamadı bile. "Hı?" Güçsüz bir sesle kafasını Görkem'e çevirmek gibi bir hata yaptı. Çok fazla yakınlardı. "Çisil... Bu kadar yakın olmanıza rağmen, beni, yani bizi bilmiyor. Hiç anlatmadın mı?" "Kısmen," dedi robotik bir hızla Nilüfer. "Kimseye detaylı hiçbir şey anlatmadım ben. Lisede bir erkek arkadaşım olduğunu biliyor ama fazla detay bilmiyor." Boğazı acıyarak yutkunurken önüne döndü. Görkem'se hafifçe başını sağa doğru eğmiş, hala onun yüzüne bakıyordu. Aslında Çisil Nilüfer'in Görkem'den sonra hiç erkek arkadaşı olmadığını bildiği için Görkem'in önemine vakıftı. Sadece Görkem'i bu kadar önemli kılan süreci detaylarıyla bilmiyordu. "Ha ama!" diye ekledi aceleyle Nilüfer. Bakışları Çisil'in üstündeydi. Hala çocuklarla konuşuyordu. "Adının Naci olduğunu biliyor. Defterlerimin arasında doğum günümde hediyeye yazdığın notu görmüştü. Hatırlıyor mu bilmiyorum ama... görmüştü." "Hala duruyor yani? Atmadın." "Ne? Neyi? Notu mu?... Tabii ki atmadım! Hiçbir şeyi atmadım."
You may also like
Slide 1 of 10
GİRAY cover
AŞKINA DİVANE  cover
GÜMÜŞPALA cover
Kurt ve Kuzu cover
ALACA KIZI ✔️ cover
KÖYGÖÇÜREN cover
AHZAR cover
Akşam Güneşim cover
GÜL REÇELİ cover
YAŞANMAMIŞ YILLAR cover

GİRAY

51 parts Ongoing Mature

***** "Saçların uzunmuş.." dedi ama tereddütü epey açıktı adamın. Ama bugün denilenden sonra yanlış anladı kız, adamın bundan rahatsız olduğunu düşündü nedense, daha yeni görüyordu Giray saçının hepsini. Tam olarak olmasa da düğünleri bile olmuşken saçını açmaktan çekinmemesi gerektiğini düşünmüştü, helaldi artık sonuçta... Aynadan onunla göz göze gelince sordu aynı tereddütle, "Keseyim mi yani?" Giray kaşlarını çattı kızın tavrıyla, ilk tanıştıklarında her lafıyla bir kasırga koparacak kadar kesin olan Dilrûba artık her daim kırılgandı.. Artık evli olduklarında, kocası sıfatı taşıdığından mıydı bu tavrı? Bazen düşünüyordu, ona yardım edeyim derken bastırmış, ya da ezmiş miydi hiç? Boyun eğmeye mahkum mu hissettirmişti? Düşündüğüyle kendine olan öfkesini atamadan sordu kıza, "Niye kesecekmişsin?" "Dökülür belki. Aynı odada olacağız ya.." yutkundu, boğazını tazeledi ama sözlerini tazeleyemedi, ne diyecekti ki? Bilemedi Dilrûba.. "Dağılır her yere." Giray rahatsız olurdu belki kendisinden parçaları her yerde görürse.. Onun konuyu açmamasını uzun bir süre aynı odada kalacaklarına yormuştu çünkü.. Gözlerini kızdan ayırmadan yaklaştı Giray. Bakışları onun uzun saçlarını okşasa da eli çekindi, mahrum kaldı bu tatlı zevkten, "Dökülsün.." dedi yumuşakça, Ben toplarım senin ardından.' dedi içinden, 'Bir de saklarım, kimseler göremez, benim mahremim olur..' 'Senin gibi...' Saçlarını tutarak hafifçe tebessüm etti Dilrûba, "Salık gezmem o zaman, fazla dökülmez.." dedi ama saç değildi tam olarak kastettiği. Hayatında bana dair pek bir iz bırakmam, rahatsız, olmazsın diyordu.. Şu akşamdan itibaren herkes biliyordu evli olduklarını... O yüzden sanki iki gün önce değil de şimdi kıyılmış gibiydi nikâhları.. Öyle hissediyordu. "İstediğin gibi gez, nasıl rahat eder, nasıl istersen.."