"Karanlıktayım. pencerem açık, gece bir soluk ötemde. kolumu uzatsam pencereden, işlenmemiş bir cinayete çarpacak elim. gırtağımda huzursuzluğun yüz karası bir sıkıntı var, sussam boğulacağım, konuşsam sağır olacağım.
soruyorum, nerede kaybettim duygularımı? gözyaşlarım hangi çocuğun saydam suratından aktı? hangi üzeri açık bırakılmış kuyuya düşüp kayboldum? hangi çocuğun ahını aldım ve böyle kahroldum?
yakama yapışıp soluğumu kesen bu ısdırap hangi günahın bedeli? zihnimin derinliklerinden ruhumun derinliklerine nam salan bu ağrı, alev alev yanan bir cehennemin merdiveni mi yoksa bir cennetin evveli mi?
taze bir cenaze gibi ürkek ve diriyim. kemiklerim yerinde, etlerim yumuşak ve ruhum bedenimin bir karış uzağında.
aynalardan kaçıyorum, gözlerimde koca bir çöl var. bir baksam kaybolup gideceğim, kim bilir kendimi hangi tımarhanenin bir koğuşunda bulacağım.
tanrı bilmez kitap açmaz oldum, ipe sapa gelmez hayallerim var artık. kalbim atmıyor, kanım gerisin geriye çekiliyor ve her solukta ismini bilmediğim yanlarımda bir neşter yarası açılıyor.
karanlıktayım, bir mum yaksam alevine atlayıp yanacağım, bir sabaha daha uyansam toprağa karışıp öleceğim. "