Esaretin Kelepçeleri
  • Reads 2,896
  • Votes 120
  • Parts 2
  • Reads 2,896
  • Votes 120
  • Parts 2
Ongoing, First published Jun 28, 2017
Bir Adam;
  Bir zamanlar sevgisini doruklara kadar hissettiren adamdı o, ta ki sevdiği kadın tarafından büyük darbeyi yiyene kadar. İntikam hırsıyla dolup taşan, gözlerini kör eden öfkeyle yakıp yıkan. Elinin altında ki gül bahçesini intikamın hırsıyla tutuşturan, yaktığını zannedip asıl kendisinin çıkardığı alevlerin ortasında kalan adam.

Bir Kadın;
  Bir zamanlar sevgiyi doruklarına kadar yaşayan kadındı o, ta ki hayatını alt üst edecek gerçekleri öğrenene kadar. Naif ama güçlü, yeşile dönen ela gözlerinde belki de hiç silinmeyecek acının izleri. O çok güçlü bir kadın ama onu yakıp kavuran adama 'Dur' diyemeyecek kadar zayıf. Güzelliği ile akılları baştan alan bir kadın.

"Yanacaksın..." parmağının tersiyle boynumu okşarken, yutkunmamak için kendimi zor tutuyordum.  "Çok yanacaksın Lalezar, kül olacaksın."

Dolu gözlerimi korkarak gözlerine çevirdiğim de, bir sadist gibi gülümsemesi kanımı dondurmuştu.

"Ama sana iyi haberim var," benden uzaklaştığın da derin bir nefes almıştı. Titreyerek arkamda ki kapı koluna tutunduğum da dönüp bana bakmıştı. "O çocuk dünyaya geldiğin de, işler tersine dönebilir." ruhsuzca gülüp önüne dönmüştü. "Seni azad ederim belki."

Dudaklarım dediğiyle alayla iki yana kıvrılırken, tutunduğum kapıdan uzaklaşıp bu sefer ben ona yakınlaştım. "Eğer işler tersine dönerse Arel Güney," parmak uçlarımda yükselip burnunun dibine kadar girmiştim. Ilık nefesi yüzümü yalayıp geçerken, gözlerimi gözlerini zorla dikmiştim. "O zaman benimle birlikte yanmayı göze alırsın."

Onlar birbirlerini yakmaya bu kadar meraklıyken, çıkarttıkları alevlerin arasından sinsice damarlarına sızan duyguları anlayabilecekler mi?
All Rights Reserved
Sign up to add Esaretin Kelepçeleri to your library and receive updates
or
#29olum
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
35 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
SAKA VE SANRI by Maral_Atmc6
56 parts Ongoing
"Karımı artık yanımda, odamda ve yatağımda görmek istiyorum!" diye bağırınca donup kaldım. Ne söylediğinin farkında mıydı? Bir başkasının kimliğiyle evlenmek mümkün müydü? Gerçekten nikâhta bile sahtekârlık yapılabilir miydi? Başına gelene kadar Bige Saka bunun mümkün olduğunu sanmıyordu. İlk görüşte aşktı onunkisi, bu yüzden âşık olması ve duygularına yenik düşüp evlenmesi çok hızlı olmuştu. Evlendiği gün sevgilisinin bir dolandırıcı olduğunu öğrenmişti. Üstelik zaten evliydi ve başka bir adamın adını, soyadını, kimliğini hatta gerçeğinden ayırt edilemeyecek imzasını kullanarak Bige'yi evlendiklerine inandırmaya çalışmıştı. Son ana kadar Bige bu gerçeği görememişti. Peki, nikâh cüzdanında adı geçen gerçek Karun Kalender kimdi? Evlendiğinden haberi var mıydı? Böyle bir durumda nikâh geçersiz sayılırdı değil mi? "Ne demek nikâh geçerli?" Şaşkına dönmüş bir halde avukata bakıyordum. Benden haberi bile olmayan bir adamın karısı olduğumu mu savunuyordu? "Üzgünüm Bige Hanım," dediğinde olağan bir şeyden bahseder gibi sakindi. "Nikâh memuruna kadar her şey gerçek. Eski sevgiliniz Serhat Bey ile o masaya oturduğunuzu doğrulayacak hiç görgü tanığınız yok. Bu nikâhın başka bir adamın kimliğini kullanarak kıyıldığına dair hiçbir kanıtınız yok. Böyle bir durumda yapılacak en mantıklı şey Karun Bey'i bulmak ve ona olanları anlatıp boşanma evraklarını imzalatmak." Bu adam ne dediğinin farkında mı? Bahsi geçen adamın benden haberi bile yoktu. Karşısına geçip ona ne diyeceğim? Senin ruhun bile duymadan evlendik hadi şimdi de boşanalım mı? Bu koskoca bir saçmalıktı!
You may also like
Slide 1 of 10
SARRAF cover
PİNHAN MAHALLESİ  cover
Fındık Tarlası cover
İMDADIM cover
GECENİN İZİ cover
SAKA VE SANRI cover
Kara Gül  cover
GÖNÜL ŞİFASI cover
AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18) cover
Kaybolan Yıllar| Asker & Savcı cover

SARRAF

29 parts Ongoing

"Ama bilmelisin; Sarraf tüm değerli taşları satar, bir tek Yakut'u kendine saklar." - Birbirimizi severek gururumuzu yitirdik, ihtiraslarımızın esiri olduğumuz yerde aklımızı ve korkup uzaklaştığımızda bağımızı yitirdik. Geri döndük, kazanacağımızı sandığımız her an kaybederek inancımızı yitirdik. Birbirimizi yitirdik. Kendimizi bitirdik. Ve geriye, birkaç hatıradan başka hiçbir şey kalmadı; ama onları da anımsayamıyoruz. Çünkü çok sevip de yine yenilmekten korkuyoruz. Fakat onsuz bir savaşın galibi olmak fazlasıyla vahim, bu yüzden onu sevmek- Unutmamam gerekli; birbirimizi severek gururumuzu yitirdik, ihtiraslarımızın esiri olduğumuz yerde aklımızı...