Sonunda eve vara bildiğimde kapıyı açıp arkamdan kitleyip yere çöktüm. Ağzımdan firar eden hıçkırıkları barstırmak amaçlı elimi ağzıma kapatıp ağlamaya başladım. Bunca zamandır bir vampire mi aşıktım ben? Kapı kırılırcasına çalındığında korkudan sıçrayıp geri geri gitmeyi başladım. "Kumsal dinle beni. Aç şu kapıyı!" "Git buradan seni canavar herif!" "Beni dinlemeden olmaz! Aç şu lanet kapıyı." "Hayır!" "O zaman kapının arkasından çekilsen iyi olur." Kapı birden kırıldığında koşarak mutfak tarafina geçtim. Lanet olsun!. Mutfak salonla birleşik olmak zorundamıydı. "Beni bir dinle!" Oda arkamdan gelirken masanın diğer tarafına geçtim. "Dur lütfen!." "Hayır bu sefer durmayacağım." arkasına geçtiğim masayı tek eliyle devirip bana doğru gelmeye başlayınca elimi arkaya atıp ona zarar verebileceğim bir nesnenin elime geçmesi için dualar ettim. Sonunda elime soğuk bir metal değdiğinde neredeyse gülebilirdim. Bıçak. Rüzgar'ın bana yaklaşmasına iki adım kala bıçağı ona doğrulttum. "Sana yaklaşma dedim! Hayatıma nasıl geldiysen aynı onun gibi defol. Beni babam ne kadara sana sattıysa sana o parayı bulup veririm. Ama lütfen hayatımdan çık git." Rüzgar şok olmuş bir ifadeyle önce bıçağa sonrada bana baktı. Tükenmiş bir şekilde ellerini yanlarına indirip elimdeki bıçağın düşmesine sepeb olan kelimeler dudaklarından döküldü. "Ben seni seviyorken gerçekten beni öldürecekmisin?" Vampir #10# Yazılma tarihi: 10.08.2017