Bir eliyle ensemi sıkıca kavrayıp bedenimi kendisine yaslarken, dudaklarını hemen dudaklarımın kenarına bastırdı.
"Ellerimi açtığın an başına gelecekleri biliyorsun değil mi?" diye sordum, sıcak nefesi tenime vuruyor, gözlerinin içine kadar güldüğünü görebiliyordum.
Tenimdeki eli iyice etime gömülerek aramızdaki o küçücük mesafeyi de tamamen yok etti. Ondan kurtulmamın imkanı olmadığını anlamıştım, çırpınmayı keserek bana dokunmasına izin verdim.
"Eğer seni bu kadar uysallaştıracağını bilseydim kelepçeleri daha önceden bileklerine geçirirdim..." diye konuştu, boğuk bir sesle.
Göğsüm hırsla inip kalkarken gözlerimi kırpmadan bakıyordum alaylı gözlerine.
"Aksi şekilde bana asla dokunamayacağını çok iyi biliyorsun çünkü." diye öfkeyle soludum. "Artık bana dokunmandan nefret ettiğimi de biliyor musun sahi? Bakışlarından, laflarından, senden, her şeyinden nefret ediyorum Soykıran..."
"İster sev ister nefret et," derken keskin bir şekilde gözlerimin içine baktı. "Bu saaten sonra sevginin de bir önemi yok, nefretinin de... Yalnızca öfkeni istiyorum Hazel, içinde alev alev yanan o öfkenin önce seni sonrada beni yakıp yok etmesini istiyorum..."
▪︎
Karanlık Okyanus 2. Kitaptır. İlkini okumadan buna başlamayınız!
Gerçek ailem kurgusu!!!
Hep iyi kız tarafından okuduk hikayeleri. Kız iyi niyetiyle yaklaşır ancak ailesi hep ona karşı kötüdür. Karıştırıldığı kız kaldığı ailede travmalar bırakmıştır ve asla sevilmez. Ana karakter kız da bu önyargıları kırmak için çabalar.
Şimdi hikayeyi biraz tersine çevirsek? Kötü sandığımız o kızın gerçek ailesini bulmasını okusak?
Simay Naz Akgül sandığınız o kötü kız. Bu da onun hikayesi.
🤍
"Yaptığın son şey seni bizden kopardı. Her şeyinle seni kabul etmeye çalıştım ama olmadı! Durmadın, her seferinde daha fazla canımızı yaktın!" diye bağırdı annem. Gerçi artık annem değildi değil mi?
"Ben kısasa kısas yaptım hep! Çocukların bana nasıl geldiyse onlara öyle gittim!" Anlamıyordu. Onların yaptıklarına karşı üç maymunu oynuyorlardı.
"Bu yüzden öz kardeşimizi istiyoruz!" Daha fazla izleyici kalmak istemeyen Çınar annemle arama girdiğinde bakışlarım onu buldu. Öz aileme beni kötülemişti değil mi? Bu yüzden rahattı. "Eşyalarını aldın, defol artık evimizden!"
🤍
"Alışkın olmayabilirsin ancak zamanla alışacaksın." dedi arabayı durdurduğunda. Hemen önünde durduğumuz sarı renkli duvarlara sahip evi gösterdi. "Evine hoş geldin kızım."
"Kızım diyorsunuz," dedim evden gözlerimi çekmeden. Ona benim hakkımda hiçbir şey anlatmamışlar mıydı? Nasıl bu kadar içten ve samimiydi bana karşı?
"Başka ne diyeceğim?" dedi şaşkınlıkla. "Kızımsın sen benim."
"Benim hakkımda size anlattıkları şeyleri biliyorum," bakışlarım ona döndüğünde göz göze geldik. "Bana nasıl güveniyorsunuz?"
"Güvenmiyorum." dedi açıkça. "Ancak güvenmek istiyorum. Bu yüzden söylenen her şeye kulak tıkadım ve seni buraya getirdim."