Inandıklarımız ve güverdiklerimizin aksini yaşıyorduk. Bize 'Seni seviyorum' diyen onca diller yalan söyluyordu. Artık bir çoğumuz odasında ki gardolapta elbisinden çok bir yığın maşkeşi vardı. her sabah bir başka maşke takıp geliyorlardı karşımıza, bir başka sekilde oynuyorlardı... Duyuyor musun beni? Sss sana sana seseleniyorum! Duy beni uyanmak iştiyorum artık!! Bu korkuç rüyadan kurtulmak. Tekrar on yedi olup bunların hiç birini yaşamamış olmayı diliyorum senden...