Terasa çıkıyorum, gökyüzünün en sevdiğim yanı, elinin içinden geçip gidecekmiş gibi olması. Her an çıkıp gidebilecekmişsin gibi. Her an terk edebilecekmişsin gibi. Bir nefes çekiyorum, ellerim cebimde. Huzuru arıyorum ama bulamıyorum. Karnım tok, canımın çektiği bir şey yok. Sabahtan beri dolanıp duruyorum, kulaklıklarımı takıyorum. Normalde beni rahatlatan müzik, bu gece nasıl bir geceyse artık, yetmiyor, içimdeki huzursuzlukla birlikte zihnimde dolanıp duruyor. Canım sıkılıyor. Çellomu çalsam, gitar mı diye düşünüyorum, içimden gelmiyor, bırakıyorum. Nefes veriyorum. Sonra onun sesini duyuyorum bir gün, huzuru buluyorum. Nefes alıp veriyorum, o kadar hızlı koşuyoruz ki aldığım nefes boğazımı yakıyor, hissettiriyor bana: Yaşıyorsun. Koşuyoruz, çalıyoruz, dinliyor ve söylüyoruz. Kaçıyoruz.All Rights Reserved
1 part