Sadece bir sokak lambasının aydınlattığı, sokak arasından titrek ve korkak adımlarla ayrıldım. Arkama bakmaya bile cesaret edemezken, gözlerim bir anda, istemeden ellerime kaydı. Kan içinde olan ellerime bir süre ruh gibi baktım. Ne yaptığım konusunda hiçbir fikrim yoktu. Neredeydim ve nereye gidiyordum? Hatırlamıyorum..
Birden gök gürlemesiyle irkildim. Bakışlarımı ellerimden çekip gökyüzüne baktım. Anında bardaktan boşalırcasına yağmur yağmaya başladı. O an fark ettim ne kadar ciddi bir durumla karşı karşıya olduğumu.
Hızla rengi, yağmurdan belirginleşen kanlı ellerime baktım. Nefesim düzensiz bir hal alırken istemsizce arkama baktım. Ayrıldığım sokakta, kan lekeri duruyordu ve adamın eli duvarın arkasından görünüyordu.
Korkuyla önüme döndüm ve koşar adım oradan uzaklaşmaya başladım.
Havanın daha fazla soğuması ve yağmurun şiddetini arttırması üzerine titremeye başladım.
Cebimde titreşen telefonumu almak isterken ellerime odaklandım. Dolan gözlerimden yaşlar süzülmeye başlarken, hiçbir şey yapamadım. Telefona bakmayı es geçip, soğuktan kızaran ve akmaya başlayan burnumu çektim.
O kadar yağmur yağmasına rağmen elimdeki kan izlerinin gitmeyişi sinirlerimi bozuyordu. Gitmesi gerekirken aksine daha da gözle görülür hale geliyordu!
Boş caddeye hıçkırıklarım ses vermeye başlarken cebimdeki telefon tekrar titredi. Olduğum yerde durdum ve etrafıma baktım. Kimse yoktu. Issızdı. Sanki bambaşka bir dünyaya gelmiştim. Insanlardan uzak olan. Sadece ben ve az önce öldürdüğüm ceset..
Instagram: CaprazlamaWattpad