Onunda beni seveceğini hiç düşünmedim...Bu sevginin tek taraflı olduğunu düşünüyordum oysa.Sevilmek güzel bir duyguydu,bir de sevdiğinin seni sevmesi bambaşkaydı.Arada gözlerimin onun gözlerine değmesine izin verirdim, günahtı oysa bilirdim...Lakin başkasına bakmasın diyordum, benden başkasının gözlerine bakmasına asla dayanamazdım...İkimiz de birbirimizi sevdiğimizi söylemiyorduk...Ben söyleyemezdim ona sevdiğimi, utangaç biriyim nasıl söylerdim...O da bana söyleyemezdi tabii, çünkü o da benim gibi utangaç biriydi...Lâkin birimizin ilk adımı atması gerekiyordu...
"Şirketimize en yeni katılan sizsiniz. Elbette bir asistanınız olacak," dedi. "Patron bir saat içinde sizi bekliyor olacak. Ofisinize yerleşmek için biraz daha vaktiniz var. Birlikte öğle yemeği yemeye ne dersiniz?"
Bakışlarım hâlâ pencereden görünen manzaraya odaklanmışken, "Elbette, birlikte öğle yemeğine çıkmayı çok isterim. İyi anlaşacağımızı düşünüyorum. Patronla tanışmak için nereye gitmem gerekiyor?"
"Adams Bey'in ofisi en üst katta, o kattaki tek ofis. İşimin başına dönmeliyim. İzninizle," diyerek beni yeni ofisimde bıraktı.