Evet, ben şımarık kızın tekiydim.
Ben uğursuzdum.
Ben hiç doğmaması gerekendim.
Evet ben Lina Vural.
Ben ailemin katiliyim ve ölene kadar bu günahla yaşamak zorundayım.
Ben tam da hayattan vazgeçmişken,
Yaşamaya dair bütün umudumu kaybetmiş,
Mutsuzluğumun içinde ölüp gitmeyi beklerken,
Sen neden,
Nereden karşıma çıktın ?
Lina'nın dünyası sessiz bir yerdi. Bazen çınlayan kulağı dünyasına bir ses getiriyordu ama hepsi o kadardı. Gerisi koca bir sükun. Başta her şey normaldi, kendi sessizliği içinde yaşamaya alışmıştı. Sonra o geldi... Kamer. Ve Lina ilk defa birinin sesini duymayı bu kadar çok istedi. Kamer'in dikenleri vardı, Lina'nın yaraları. Lina'ya elini uzattığında dikenleri ona da saplandı. Diğerinin kabuk tutmuş yaralarını bir de o kanattı. Sonra öperek iyileştirmeye çalıştı. Fakat izlerini silmek zaman aldı. Her izin ise ayrı bir bedeli vardı.
Ve herkes bilirdi ki; bedeller ağır olur, kolay olur bazen ama ödenen bedel her zaman daha büyük yaralara neden olurdu.
Kardeşi Mert için gittiği bir barda seçtiği bir adamdan hamile kalmayı planlayan Duru'nun tek amacı doğacak olan bebeğinin kardeşine nefes olmasıdır.
Duru amacına ulaşır fakat bilmediği şey ise seçtiği adamın karanlık dünyasıdır.