'Demek Saklambaç oynamak istiyorsun' Sert baronik erkek sesi kulağına ulaşınca kız elinde olmadan titredi. 'Peki ben ebeyim.' Korku verdiği nefes deydi, atan kalbindeydi korku bütün hücrelerine yayılmış bir bütündü. Onun için korku tamamen bir varlıktı. Ayak seslerini işitti. Kurbanın katilini beklemesi gibi an be an ruhuna eziyet edercesine... 'Bir...' adım sesi kulağına geldikten hemen sonra 'İki...' o saydıkça küçük kızın nefes alış verişleri daha da hızlanıyordu. 'Üç...' varlık olan korku elle tutulur hale gelmiş tam karşısındaydı. 'Sağım solum Sobe...' Nefesini tutuğunun farkında olmadığı gibi kanepenin arkasında sığınmış iki büklüm olmaktan uyuşan bacaklarının da farkında değildi. O onu bulduğunda tüm gücüyle kaçacaktı. Plan bundan ibaret basit fakat işlevseldi. 'Sobe!' diye bağırıp sırıtırken kız yerinden sıçradı uyuşan bacaklarıyla ilk adımını attıktan hemen sonra topalladı. İkinci adımını atamadan büyük bir el onu bileğinden yakalayıp savurmuştu bile. Tok bir ses çıktı kızın duvara çarpan sırtından. Acıyla inledi küçük kız. 'Henüz yeni başladık' dedi genç adam pis bir gülüşle 'Seni altımda bütün gece inleteceğim!'All Rights Reserved