Bir dönem yaşadığın hüzünden sonra bir daha hiçbir şeyin seni öyle çok üzemeyecek oluşu kazanmayla kaybetmenin tam ortasında bir yer. Ben o noktanın üzerine bir nokta daha koyuyorum şimdi, işte şöyle. Bile bile kendini ateşe atıyorsun, bile bile yenik düşüyorsun hayata. Pas tutmuş hayallerin, yosun bağlamış umutların ve çürüyüp gitmiş güzel günlerin. Aklında bitirmişsin aslında fakat kalbinde her gün yeniden yeşeren bir çiğ tanesi var. Fazla gençsin, gereğinden fazla seviyorsun. Bu da ruhunu çabuk yaşlandırıyor. Her zaman, zamansız gider sevdiğiniz insan. Yanında giderken sizden aldıkları, sizden daha fazla olur. Bu da onun en büyük kusuru olur. Kusuru ile sevmektir kusursuz sevmek. Siz kusursuz seversiniz. Bir insan bir insanı ne kadar sevebilecekse o kadar seversiniz. Ötesi yoktur. O gidince gelebilecek tüm insanlara kocaman duvarlar örersiniz. Bir süre sonra yaşadıklarınız sizi bu acıdan daha fazlasını yaşayamayacağınıza inandırır. Benim dudaklarımdan dökülen son sözler şunlar olur. "Ben ellerimle üstüme yıkılacağını bildiğim duvarı süsledim."
1 part