Hayat her zaman normal temposuyla ilerlemiyordu. İnişler ve çıkışlar hiç beklemediğiniz bir anda hiç beklemediğiniz mekanlarda gerçekleşiyordu.Her zaman hayata basit bakan insanlardan olmuştum.Doğup,büyüyüp,ölecektik. En azından hayatımın belirli bir anına kadar böyle düşünmüştüm. Fakat sonra yıllardır doğru bildiğim şeylerin koskoca bir yalandan ibaret olduğunu gördüm. Dipsiz bir kuyuda saf aydınlık bir ışık arıyordum. Deniz mavisi ışığı gözlerime vuran güneşi bulamıyordum. Karanlık bir geceye sıkışıp kalmıştım. Yapabilecek miydim? Tüm bu olanlar bir gün bitecek miydi? Kaldırabilecek miydim bunca şeyi? Güneşin ısıtan rengi aydınlatacak mıydı gözlerimi? Bilmiyordum… ‘’Onu tanıdığını zannediyorsun, Azura. Yanılıyorsun!’’