Geçen sene yaşadığı trajik bir kaza sonrası babasını kaybeden İrem, hafızasını da kaybetmiştir. Annesi bunca üzüntüye dayanamayıp felç kalmıştır. Üniversiteden mezun olan İrem bir iş arayışına girmiş, ama bir türlü yüzü gülmemiştir. Hem annesine, hemde eve bakmakla yükümlü olan İrem rüyalarında ise çocukluğuna dönüp, bir türlü hatırlayamadığı çocuğu görmektedir. Artık iyice meraklanan İrem'in tek amacı vardır, o çocuğu bulacaktır. Destansı bir aşka hazır mısınız?
-
"Kızım bunu aklına sok, seni sonsuza kadar koruyacağım."
"Sonsuz diye bir şey yoktur sırıtık, boş hayaller kurma." dedim ve oradan uzaklaştım.
-
"Sen benim kabul olmayan, en güzel duamsın."
-
09.07.17 tarihinde yazılmaya başlanmıştır. Tüm hakları defterimin sayfa arasında saklıdır.
Sevdiğinde gözü önünü göremeyenlerdendim. Bundandır ki aldatıldığımı isteme merasimimde öğrenmiştim. Daha doğrusu kabul edebilmiştim.
Sevdiğim adam beni en yakın arkadaşımla aldatmıştı.
Yıkıntılarımı onardığım bir buçuk yılın ardından tekrar karşı karşıya geldiğimizde umulmaz bir işe kalkıştım.
Bir yalan söyledim.
Yalanıma ise en olmayacak kişiyi ortak ettim.
Devrim Karasu'yu.
...
"Beni ne sanıyorsun sen?" Sesinde hafif alaylı bir tını vardı.Kaşları çatık değildi, yüzünde herhangi bir şaşkınlık yoktu. Öfkeli olup olmadığını kestiremiyordum. Ağzımı açmama izin vermeden konuşmasına devam etti.
"Oradan bakınca nasıl görünüyorum? Dur ben söyleyeyim." Merakla ağzından dökülecek sözleri bekliyordum.
"Eski sevgilini kıskandırmak için kullanabileceği bir oyuncak." söyledikleriyle afalladım. Geri çekildim bir parça. Sözlerini aklımda irdelemeye başladım. Onu kullandığımı düşünüyordu, hem de Yavuz için. Ama benim o yalanı söylerken öyle bir amacım yoktu. Ağzımı açtığım an konuşmaya başladı.
"Bıkmadın mı o itin peşinden koşmaktan?"