Mardin. Havası bile acımasız...
Şaka lan, sadece aşiret biraz geri kafalı, o kadar. Sonuçta ben o kadar çilenin ve kaybın arasında hala yaşıyorum. Gülecek bir şey buluyorum, dimi yani.
||
"Ay yeter, bırakın be!", diye bağırarak beni tutan ağabeylerimin ellerinden kurtuldum.
"Zerda bu şerefsizlik anca kanla temizlenir!", diye karşılık veren adamı umursamaz bir tavırla süzüp, bağırmaya devam ettim.
"Lan daha ne kanından bahsediyorsun, bunak puşt? Çocuktan akıttığınız kanla Kızılay, Türkiye'nin AİDS problemini çözerdi be! Tamam görüşmeyeceğiz dedik ya!"
"Laflarına dikkat edesin, ha!", diye kaba aksanıyla beni uyardığında, zoraki bir kahkaha atıp kışkırtıcı bir şekilde, bütün bedeninin iki katı büyüklüğünde olan göbeğini gösterip, karşılık verdim.
"Etmez isem ne yaparsın, canlı göbek? Üstüme mi oturursun? Ay çok korktum(!)" En sonunda ise adamla arama giren ağabeyime kötü bir bakış atıp arkamı döndüm ve beni arabaya götüren ağabeyimden sadece bakışlarımı kaçırdım.
||
(Kızılay'la AIDSin alakası yok biliyorum, saçmalama anıma denk gelen bir sahnedir)
▪Tüm hakları saklıdır.
▪Bütün fikirler şahsıma aittir.
▪Okurken iyi eğlenceler...
• C♡
"Eğer biraz daha O televizyonu kısmazsan götüne sokucam gelip Semih!"
"Sen hani evde değildin dağ ayısı!"
"Şuan kendi evimdeyim ama biraz daha o sesi kısmazsan birazdan senin evinde olacağım bücür!"