HARE
  • MGA BUMASA 517
  • Mga Boto 41
  • Mga Parte 3
  • MGA BUMASA 517
  • Mga Boto 41
  • Mga Parte 3
Ongoing, Unang na-publish Jul 11, 2017
Burası dünyaydı. Hüzün hep baş ucumuzda, mutluluk yastığımızın altındaydı. Şaşkınlık kirpiklerimizde, korku dudak kıvrımlarımızda saklıydı. Gamzesi olanlarda oraya yuva yapan neşe, olmayanlarda bulunduğunuz odanın kapısından bakardı.

Tüm bunların arasında bir de hayaller vardı. Bir his olmasa bile yeri geldiğinde tüm hisleri barındırırdı.

Hayaller kurulur, hayaller kırılırdı. Kimi dünyaya uydurulur, kimi yıkılırdı. Ardında bıraktığı enkaz kimin umrundaydı? Molozlar, yıkımın ayak seslerini duyururken kelimeler acıya bulanırdı.  Harabeydi artık, umudun tükendiği düşünülürdü.

Lakin yalnız düşünülürdü.

Lila'nın hikayesi de aslına bakılırsa bir hayaldi. Bir genç kızın bir tarih dersinde dersi dinlemekten sıkıldığı anda yazdığı bir hayaldi. Hayal ki ne hayal! Öğretmenin ders işlemediğini ders bittiğinde fark etmişti.
All Rights Reserved
Sign up to add HARE to your library and receive updates
o
#18ensar
Mga Alituntunin ng Nilalaman
Magugustuhan mo rin ang
SINIR |Tamamlandı| ni __Katre__
75 Parte Kumpleto
Az önce Eylül'ün tuttuğu boşta kalan elini yeşil kalın askeri kemerinin üzerine koyup lafa girdi. " Gel ben sana espriyi göstereyim."dedi. Elini kemerinin üzerinden çekip göğsünün üzerinde yazan yazıyı işaret etti. " Bak bakalım burada ne yazıyor?"dedi sesindeki alaycı tınıyla. " Arslan."dedi karşısındaki adam kısık çıkan sesiyle. Ardından Eylül'ün yaka kartını gösterdi Toprak parmak ucuyla. "Peki burada ne yazıyor." "Eylül Arslan." "Aynen öyle." dedi Toprak başını aşağı yukarı sallayarak. Ardından elini kaldırıp yüzüğünü gösterdi. " Bu."dedi sorgulayan sesiyle. " Yüzük." Eylül'ün elini tutup kaldırdı. " Bu."dedi tekrar. Aynı cevabı aldığında ellerini indirip birbirine kenetledi. Ve tekrar kaldırıp herkesin gözüne sokarcasına konuştu. " Birleştir bakalım ne çıkacak ortaya."dedi. Ardından masaya göz gezdirip karşısındaki adama dikti bakışlarını. Birkaç saniye cevap vermesini bekleyip adamın omzundaki elini sıktı. " Evlisiniz."dedi adam fısıltıdan farksız sesiyle. " Doğru cevap." dedi Toprak alayla. Adamın omzundaki elini çekip yüzünü Eylül'e çevirdi. Birkaç saniyeliğine yumuşayan bakışlarını tekrar buza çevirip masaya döndü. Birbirlerine kenetlenmiş ellerini gösterip: " Duyduğunuz gibi biz evliyiz. Daha öncesinde bilmiyordunuz çünkü bilmenize gerek yoktu. Şimdi öğrendiğinize göre herkese afiyet olsun." dedi. Masadan yükselen hayret nidalarını umursamazken masadaki yerine ilerledi. Eylül'ün elini bırakmadan yanındaki sandalyeyi çekip:" Geç güzelim." dedi. Yanlarındaki birkaç kişi duydukları ile küçük çaplı bir şok yaşarken onların gözü sadece birbirleri üzerinde idi.
Magugustuhan mo rin ang
Slide 1 of 10
SINIR |Tamamlandı| cover
VİRAHA (FİNAL)  cover
Sahur Vakti / Yarı Texting cover
Kurye | Texting ✓ cover
BEDEL cover
LAVİNİA (ölüm çiçeği)  cover
BAŞIMIZA GELENLER (TAMAMLANDI) 🖤 cover
GÜMÂN (FİNAL)   cover
İmam Sorunsalı | Texting ✓ cover
Müezzin Beyciğim ||𝚝𝚎𝚡𝚝𝚒𝚗𝚐|| cover

SINIR |Tamamlandı|

75 Parte Kumpleto

Az önce Eylül'ün tuttuğu boşta kalan elini yeşil kalın askeri kemerinin üzerine koyup lafa girdi. " Gel ben sana espriyi göstereyim."dedi. Elini kemerinin üzerinden çekip göğsünün üzerinde yazan yazıyı işaret etti. " Bak bakalım burada ne yazıyor?"dedi sesindeki alaycı tınıyla. " Arslan."dedi karşısındaki adam kısık çıkan sesiyle. Ardından Eylül'ün yaka kartını gösterdi Toprak parmak ucuyla. "Peki burada ne yazıyor." "Eylül Arslan." "Aynen öyle." dedi Toprak başını aşağı yukarı sallayarak. Ardından elini kaldırıp yüzüğünü gösterdi. " Bu."dedi sorgulayan sesiyle. " Yüzük." Eylül'ün elini tutup kaldırdı. " Bu."dedi tekrar. Aynı cevabı aldığında ellerini indirip birbirine kenetledi. Ve tekrar kaldırıp herkesin gözüne sokarcasına konuştu. " Birleştir bakalım ne çıkacak ortaya."dedi. Ardından masaya göz gezdirip karşısındaki adama dikti bakışlarını. Birkaç saniye cevap vermesini bekleyip adamın omzundaki elini sıktı. " Evlisiniz."dedi adam fısıltıdan farksız sesiyle. " Doğru cevap." dedi Toprak alayla. Adamın omzundaki elini çekip yüzünü Eylül'e çevirdi. Birkaç saniyeliğine yumuşayan bakışlarını tekrar buza çevirip masaya döndü. Birbirlerine kenetlenmiş ellerini gösterip: " Duyduğunuz gibi biz evliyiz. Daha öncesinde bilmiyordunuz çünkü bilmenize gerek yoktu. Şimdi öğrendiğinize göre herkese afiyet olsun." dedi. Masadan yükselen hayret nidalarını umursamazken masadaki yerine ilerledi. Eylül'ün elini bırakmadan yanındaki sandalyeyi çekip:" Geç güzelim." dedi. Yanlarındaki birkaç kişi duydukları ile küçük çaplı bir şok yaşarken onların gözü sadece birbirleri üzerinde idi.