" Beyaz bir şehir düşün , siyah gökkuşağı olan
Beyaz bir melek düşün , siyah kanatlar takan
Beyaz bir sayfa düşün, siyah kalemle yazılan
Ve simsiyah bir ben düşün, beyaza tahammülü olmayan..."
Araf Koralp. Ünlü mimar Selim Koralp'in büyük oğlu. Kendisi ,sosyal görünmeye çalışan fakat kendisini ailesi dahil herkesten soyutlamış kırık bir adam.
Ateş Arslan. Şimdilerde ikinci hastanesini açmış, ünlü cerrah İbrahim Arslan' ın büyük kızı. Arkaşlık kelimesinin gerçek manasını ömründe tatmamış yorgun bir kız.
Biri Cehennem biri Bukalemun. Acaba yolları nasıl kesişecek ?
Sevmediğiniz yüzünü dahi görmediğiniz bir adamla evlenmek nedir bilir misiniz?
"Abi yapma kurbanın oluyum!"
Ağlayan gözlere abime baktım, baba yarıma en değerlime.
"Ben diyeceğimi dedim, iste yada isteme Azad'la evleneceksin Evin."
...
Mutfağa girip elerimi tezgaha yasladım. Arkamda hissettiğim kara gölge ile kaşlarımı çatıp arkamı döndüm. Uzun boylu, kumral özenle şekillenmiş saçları, yeşil ormanı andıran gözleri ile karşımda duran adama baktım.
"Ne işin var senin burda?"
Elerini cebine koyup rahat bir ifadeyle parmak uçlarında yükseldi.
"Müstakbel karnımı görmek istemiş olamamı?"
Sinirle burnumdan soludum.
"Ben senin o tanıdığın kızlara benzemem bir tane çarparım ağzının üstüne!"
Yeşil hanelerini kısarak baktı yüzüme.
"Bu sözlerini sana yerdireceğim zamanı iple çekiyorum Ceylan gözlü."
Sonda kullandığı hitapla dudaklarımı yaladım. Gözleri dudaklarıma kayınca vücudum gerilmişti...
(İmdadım kitabımı okuduktan sonra bu kitabıma okumanızı tavsiye ediyorum kafanızın karışmaması için.)
Evin ve Azad
(kurgu; yetişkin içerik bulundurur.)