Kaldırımdan geçen son çocuğa da sıkıntıyla baktım ve elimdeki deftere bir çizgi daha attım. Yaklaşık 4 saattir iddiam uğruna asılmak için yakışıklı birisini bekliyordum. Hayır o kadar çocuğa asılacağım, biraz tipli olsun değil mi? Hem rolümü gerçekleştirmem daha kolay olur... Aslında mantıken tipsiz birini bulursam sevgilim olmasına ikna etmek daha kolay olabilirdi. Elimdeki deftere sıkıntıyla baktım. Gizem'e kalsa çoktan hakkım bitmişti. Alya 85'e çıkartsa da Şifa olaya el atmış, 100'de karar kılınmıştı. Hazel zaten iddiayı zor bulduğu için en fazlasının en iyisi olacağını söylemişti ve 5/3 oy fazlalığı ile maximum hak kazanmıştım. Önümden bi erkek grubu daha geçince içimden koca bir 'yuh' çektim. Ben her erkeğin hesaplamasını yapayım, sen bir de 8 kişi geç. 8. Sütun dolarken diğerine 3 çarpı daha ekledim. 96 olmuştu. Önümden bir erkek daha geçti o sıra. Yakışıklı olduğunu fark etmiştim ama ben daha ayağa kalkamadan büyük bir hızla uzaklaştı. Ona baktığımda bir kızla sarılırken gördüm. Neyse. Sevgilisi varmış zaten. Uğraşmaya da gerek yoktu canım. O sırada önümden geçen başka bir erkeğe kaydı gözüm. İçimden fırsat bu fırsat diye düşünürken kurbanın o olduğuna karar verdim. Yakışıklıydı. Daha ne olsun? Ayağa kalkarken kabarık eteğimi biraz daha kabarttım ve seke seke yanına yürümeye başladım. Eğer bu da olmazsa zaten mecburen bir sonrakinde başlamam gerekecekti. Adımları yavaş ve acelesizdi. Hatta bir ara durup telefonu ile uğraştı vesaire. Bizimkilere baktığımda sekiz göz ile -dört kere iki sekiz eder- beni izlediklerini görüp 'kim yapamazmış?' Bakışı attım. Tabi bu sırada da hala ilerlediğim için çocuğa çarpmıştım. Bana ters ters bakarken sırıttım ve elimi uzatırken en öz haliyle kendimi tanıttım. "Merhaba, ben Efsun."