Etrafındaki gürültüden ve karmaşadan kaçacak bir yer arıyordu ve ilk gördüğü kapıyı bilinçsizce açıp içeri girdi. Başını ellerinin arasına alıp sırtını duvara yasladığında yavaşça yere oturdu. Derin derin nefes alıp sakinleşmeye çalışıyordu. O an odaya biri girse delirdiğini düşünebilirdi. Nefes alışverişi yavaşladığında elleriyle gözlerini sildi ve başını yavaşça sola çevirdi. Odanın bir duvarını boydan boya kaplayan cam gökyüzünü içeri davet ediyordu sanki. Bu gökyüzü şölenini izlemeyeli uzun zaman olmuştu. Bugün ay her zamankinden daha güzel göz kırpıyordu geceye. Yavaş hareketlerle ayağa kalktığında yıllar sonra girdiği bu evde yaşanan anılar teker teker omuzlarına oturup ayaklarını sallandırmaya başladılar. Kapıyı kilitleyip kendini yatağa bıraktığında odadaki her şeyin 6 sene önceki gibi yerli yerinde olduğunu gördü. Tek bir eşyasına dahi dokunulmamıştı. Ayakkabılarını çıkarıp yorgun bedenini yatak örtüsünün altına sakladı. Yastıktan gelen tanıdık koku onu çocukluğuna götürdü. Doğumundan sonra 12 yıl boyunca yaşadıkları her şeye tanıklık etmişti bu ev. Hayatını değiştiren, geçmişine kara leke gibi bulaşmış o günü anımsadı. Beyni 12 yaşında bir çocuğun anılarını gözlerinin önüne seriyordu. Sanki o günkü gibi yoğun kan kokusu sarmıştı etrafını ve sanki annesinin kanlar içindeki bedeninin başında ağlayan kız çocuğunun çığlıkları geliyordu kulağına. Vücudundan geçen ürpertiyle gözlerinden akan yaşları sildi ve ağladıktan sonra göz kapaklarına hücum eden uykunun etkisiyle sızlayan gözlerini geceye teslim etti.All Rights Reserved