Cherry (Tamamlandı)
  • Reads 573,392
  • Votes 595
  • Parts 2
  • Reads 573,392
  • Votes 595
  • Parts 2
Complete, First published Jul 16, 2017
Merhaba benim adım Lena...
Babam Marco Rodriquez sayesinde yirmi bir yaşıma kadar üniversiteye gidemedim. Beni babam büyütmüştü. Tüm hayatı benim etrafımda dönüyordu. Onun yanında olduğum sürece yaptığım çoğu şeye karşı çıkmazdı ama onun yanında olmam şarttı. Ve ben artık dışarıda okumak istiyordum. Onun kanatları altından çıkıp kendi hayatımı kurmak istiyordum. Bu yapmaktan zevk aldığım çoğu şeyi bırakmak anlamına gelse de yapacaktım. Artık yetişkin bir kız olmalıydım. 
Sage babamın ve benim en yakın arkadaşım bu konuda benim tarafımı seçti ve savaşı kazandık. Babamdan millerce uzakta yeni bir hayatın kapılarını araladım.
All Rights Reserved
Sign up to add Cherry (Tamamlandı) to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
41 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
Bela Çiçeği by limonkokuluyagmur
12 parts Ongoing
Sonunda koltuğa ulaşıp adamın hemen yanı başına iliştiğinde "Kendini bu kadar dövdürürken tam olarak ne amaçlıyordun, çok merak ediyorum gerçekten?" diyerek terslendi. Adamın sıkıntılı nefesi evvela ciğerlerini, peşi sıra da yüzündeki yaraları dalgalandırdı. "Seni düşünmemeye çalışıyordum." "İşe yaradı mı bari?" Erdemir koltuğun üzerinde gövdesini bir milim dahi oynatmadan başını yana çevirip kadının gözlerinin içine baktı. Bu mesafeden bir uçurum gibi görünüyorlardı. Kaşlarını havalandırmak istese de canı yanınca vazgeçerek "Sence?" diye mırıldandı. Dişleri dudağının kenarındaki kabuk bağlamamış yaranın etrafında itinayla gezinmeye devam ediyordu. Çağla cevap vermek yerine pamuğa döktüğü solüsyonu dikkatle Erdemir'in kaşının ucundaki yaraya bastırdı. Adamın bir anda gerilen gövdesiyle kaşlarının daha da çatıldığının farkına varmadan geri çekildi. Bir an sonra tüm tazeliğiyle adamın etinde açılmış beceriksiz bir çiçek gibi görünen yaraya nazikçe nefesini üflemeye başladı. Adamın huzursuzca yerinde kıpırdandığını fark ederek biraz daha yaklaştı ama nefesini henüz adamın teninden çekmemişti. Aynı anda Erdemir'in birden boynundan kavrayan parmaklarını ve onu kendinden uzaklaştırdığını hissetti. "Yapma..." Adamın ciddiyetle havalanan kaşlarına bakarken "Erdem," diye mırıldandı. "Canın..." "Bırak yansın. Alışkınım."
You may also like
Slide 1 of 10
GECENİN İZİ cover
LETHE cover
SARRAF cover
Bayan Göz cover
Fındık Tarlası cover
itiraz / bxb cover
Sarmaşık [BxB]  cover
MAZHAROĞULLARI cover
Bela Çiçeği cover
Asi Ve Fırtına cover

GECENİN İZİ

41 parts Ongoing

Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....