Göklerde kuru yıldırımlar çarpıyor.
Bu fırtına bulutları onun gözlerinde toplanıyor.
Kadın, iki beyefendiyi belirtiyordu.
Aile, dünyada ki tek kalmış meleklerdi.
Hava, bir kasırga için iki adamı çağırdı.
O, bunun bitmesi için dua etti.
Kentte ki yağmur, bunun için yeterli değildi,
Bu evdeki günahları yıkamak için.
Kentte ki rüzgar yeterli değildi,
Geçmişini tırnaklayıp, yırtmak için.
Hepsi darmadağın olana kadar, her pencere kırılıyor,
Her tuğla, her tahta, her kapı çarpması uçup gidiyor.
Duran bir şey kalmayana kadar,
Dünden bir şey kalmayana kadar,
Her gözyaşına bulanmış viskili anılar uçup gitti.
Esip gitti.
Esip gitti.
Esip gitti.
Feryat eden siren seslerini duydu.
Onun arkadaşı, koltukta otururken öldü.
O kendini eve kilitledi.
Rüzgarın sesini dinledi.
Bazı insanlar sığınağa bağırdı.
O tatlı intikamını çağırdı.
Hepsi darmadağın olana kadar,
Her pencere kırılıyor, her tuğla, her tahta, her kapı çarpması uçup gidiyor.
Duran bir şey kalmayana kadar,
-14.08.2015-
Hayat hikayem mi; "Tarlanın kıyısında ki gelincik kadar yapa yalnız."