İKSİR PRENSİ
  • LECTURAS 5,962
  • Votos 820
  • Partes 18
  • LECTURAS 5,962
  • Votos 820
  • Partes 18
Continúa, Has publicado jul 24, 2017
"Blake" nam-ı diğer "İKSİR PRENSİ" kızıl bir cadının korkunç lanetine uğrayarak Araf'ın karanlığına mahkum edildi.Bu laneti sadece o soydan gelen bir diğer kızıl cadı, ruhunu feda ederek bozabilirdi.Ve 194 yıl sonra Blake'in beklediği o an geldi.Cadının soyu soylanmış, yeni bir bebek dünyaya gelmişti.Vivian...

Onun ölümü, senin doğuşun olacak.
Bir can gidecek,
Yeni bir beden can bulacak.
Bir kızıl cadının lanetini,
Başka bir kızıl cadı bozarak,
Canından olacak.

Ancak güzeller güzeli Vivian'ın ölümü Blake'in kurtuluşu olabilirdi.Blake bu tatlı cadıyı yalanlarıyla kandırmak için çıktığı karmaşık yolda kazanan mı olacak?Yoksa çaresiz bir aşık mı?

Geçmişin bulanık okyanusundan, gün yüzüne çıkmayı bekleyen bir intikam mı?

Yoksa...
Aşk mı?

•••••••

●Başlangıç tarihi 20 Temmuz●
Todos los derechos reservados
Regístrate para añadir İKSİR PRENSİ a tu biblioteca y recibir actualizaciones
O
#15blake
Pautas de Contenido
Quizás también te guste
KIZIL GECE  de DuruMavii
85 Partes Concluida
Ölüm uşaklarını peşime salmıştı. Soluğum korkunun soluğuna karışmıştı. Koşuyordum. Sivri dalların berelediği bacaklarım hiç durmadan hareket ediyordu. Göğsüm inip kalkıyor, kalp atışlarım boğazımda hissediliyordu. Karanlığın bağrında yalpalayan adımlarım kör bir noktaya takıldığında, bedenim tek seferde yere serildi. Dizlerime saplanan dikenler dilime canhıraş bir çığlık yuvarladı. Daha fenası yaklaşan adım seslerinin içime boca ettiği keskin ürpertiydi. "Yardım edin! Biri bana yardım etsin." Avuçlarımı kurumuş yapraklara bastırdığımda, yükselen çıtırtıları kulaklarımı tırmaladı. Kalkmak istedim, karnımda yine aynı kıpırtıyı hissettim. İçimde nereden geldiği, nasıl benimle olduğunu bilmediğim bir şey vardı. Tıpkı benim gibi çaresizce kıpırdanıyordu. Titreyen parmaklarımla karnıma dokundum. Islak yüzümü köhne ormanın derinliklerine çevirip daha güçlü bağırdım. "Yardım edin! Biri bize yardım etsin!" Yeniden koşmaya başladım. Dizlerimden akan kanların çıplak ayaklarıma süzüldüğünü hissedebiliyordum. Güçlükle ayakta tuttuğum bedenim bu kez bir ağaca çarptı. Kendimi sırt üstü yerde bulduğum an gözlerim korkuyla açıldı. Çaptığım şey ağaç değil bir yabancının sert gövdesiydi. Ancak o, bir çınar ağacı kadar uzun ve yapılıydı. Karanlık tüm ayrıntılarını ustaca gizlerken, üzerimde tepkisizce gezdirdiği bakışlarını ve silüetini ele veriyordu. Dirseklerimin üzerinde kalkmaya çalıştım. Buraya kadardı, gücüm tükenmişti. "S-sen..." Bir adım attı. Büyük ve yara izlerinin barındığı parmakları önüme uzandı. "Yardım istiyordun, değil mi?" Sesinin bir rengi olsaydı, bu kesinlikle siyah olurdu. Sesi, şavkı kırık bir siyahtan ibaretti. Şeytanın adaletsiz oyununda bana sunulan başka bir seçenek yoktu.
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) de Maral_Atmc6
72 Partes Continúa
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.
Quizás también te guste
Slide 1 of 10
Lumis Feryum cover
FIRTINA ZAMANI  cover
KIZIL KURT_2 ( Mühür) cover
YASAKLANMIŞ TUTKU +18 cover
~SİS~TAEKOOK cover
KIZIL GECE  cover
İçimdeki Canavar (TAMAMLANDI)  cover
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) cover
YAŞAMAYANLAR (KİTAP OLDU) cover
CihAl BDSM cover

Lumis Feryum

20 Partes Continúa

Güç içindeyse, onu bastıramazsın. Karanlık gözlerini dikerken, ışığın seni yakabilir. Alyssa'nın hayatı, gücünü keşfetmesi ve kadim ejderhayla bağlanmasıyla sonsuza dek değişir. Onunla bağ kuran tek kişi, öfkeyle hareket eden bu varlığı kontrol altına alabilecek mi? Yıllar sonra adım attığı gerçek dünya ona ilaç olacak mı? Yoksa en yakınındakiler, en büyük düşmanlarına mı dönüşecek? Aşkın gölgeleri, ihanetin kıvılcımları ve patlamaya hazır güçler arasında Alyssa kendi yolunu çizmek zorunda. Ama bu yol, ya kendini yok ederse? Savaş yaklaşıyordu. Alyssa bazıları için hedef bazıları içinse umuttu. Bağlar kurulur. Sırlar açığa çıkar. Ve ışık her zaman aydınlatmaz. Bazen yakar.