Bazen yalnız kalmak ister insan.Çünki kimseye güvenemez,güvenmek istemez.Zaten güvenmesi için de bir sebep yoktur.İnsan bazen sevilmek de ister.Sadece sevmekle yetinemiyor kimse.Eskiden bende bazı kişiler gibi "aşka inanmıyorum" derdim.Onları suçlayamam,hayatında hiç sevilmeyen birileri nasıl inana bilirki?
Her zamanki gibi sıradan bir gündü o günde,onu görene kadar;gözlerine,gülüşüne,sesine aşık olana kadar.Artık bende seviyordum birilerini,canımdan çok.Birisini sevmenin nasıl olduğunu sanırım herkes bilir.Ama o bilmiyordu kalbimin ona emanet olduğunu,her gördüğümde kalbimin yerinde olmadığını nasıl da hiss ettiğimi.
Neyse onunla arkadaş olmuştuk uzun zamandır,ama hala hiss ettirmemişdim ona hidlerimi.Çünki bu ilk sevgim,ilk aşkımıydı.Yağmurlu bir sonbahar günü ona biraz konuşmak istedğimi ve buluşmak için ne zaman uygun olduğunu sordum.
-Saat 6' buçuk dedi.Onu bekletmemek için 5-den gelmişdim.Yorulmak mı?Hayır.Onun 2 dakika beni beklemesi benm için utançverici olurdu çünki.Saatime baktım 6 olmasına 5 dakika kalmışdı ve o geldi.Bu gün her zamankinden de mutlu ve bir o kadarda korkakdım.Beni seve bilmemesinden,arkadaşlığımızında bitmesinden korkuyordum.Hava soğuk olduğu için biraz üşüyordu,bendd karşı taraftaki kafeye götürdüm,çay içip ısınırız diye.Hemde ona söylüyücejtim onu nasıl sevdiğimi.Çaylarımızı içtik,kalbimiz ısınmasada ellerimiz ısındı.
-"Sana birşey diyicem" birtanecik arkadaşım, dedim.O da ben de sana diyicem dedi.Ben de sandım ki hemen o da benden hoşlanıyor.O zaman ilk o söylesin,ben de rahat söylerim diye düşündüm.Zor da olsa ilk onun söylemesi gerektiği şeyi söylemrsine ikna ettim.Ve başladı anlatmaya.
- Tam 2 aydır bizim dershanedeki Mert'den hoşlanıyorum.Onu her gprdüğümde içim paramparça oluyor.
O anlatıyor,ben de içim yana-yana sevdiğim kızın başkasına olan hoşlantısını dinliyordu
"Nefret ediyorum senden anlamıyormusun?"dedim titreyen korku dolu sesimle
"Sevemiyorum ben seni olmuyor işte artık vazgeç benden izin ver gideyim"dedim artık bağırmaktan kısılan sesimle gözlerimden yaşlar durmuyordu hıçkırıkların arasında kaybolmuştum...benim isyan etmemin aksine o bana acıyan gözlerle bakıyordu ne kadar acizdim
Kolumu tutan elinden kurtarıp kapıya doğru koştum belime sarılan kollar buna mani oldu kafasını boynuma gömerek derin nefes a
ldı
"Veremem....."
"Eğer benden gitmeye kalkarsan seni odaya bile zincirlerim ama izin vermem"dedi korkudan ne yapıcağımı bilmiyordum artık yaşamak istemiyordum bu adamın esiri olmaktan bıkmıştım....