"Sessiz bir gecenin ürkekliği ile başladı her şey. Soğuk,gecenin tüm cesaretini almış gibiydi. Rüzgarlar ismi olmayan kıtalara doğru yola çıkmış,geceyi soğu ile yalnız bırakmış gibiydi. Hani nasıl anlatsam... Her şey,her şey bitmek istiyor gibiydi. ... -Heyyy ? Evet öylesine bağırdım bilmem hangi sokağın ortasında bilmem hangi saatte... Sadece öylesine. Sonra tekrar bağırdım. Bir daha. Defalarca. Kimse çıkıp birşey demedi. Kimse başını bile çıkarmadı penceresinden. "Burası benim sokağım..." Anlamam biraz zaman almıştı ama anlamıştım işte. Burası benim sokağımdı,benimdi... Anladığım gerçeklik ile özgürce döndüm kendi etrafımda. Kahkahalar attım seslice... Bilmem kaçıncı kahkahamın ortasında yüzümde hissettiğim ıslaklıkla bilmem kaçıncı gözyaşım sol gözümden aşağı doğru aktı. Ağlamıştım. Ve anlamam zaman almıştı. Aslında ben mutlu değildim ki. Ben dibine kadar mutsuzdum. Dibine kadar. "Yalnız olmak benim seçimim değildi ?" Gerçi Hayat bana ne zaman bir seçim hakkı sundu ki ? "Tek başımayım. Ve komik olan bu artık eskisi kadar zor değil. Ama böyle olmayı kim istedi ? " Sinirle haykırdım. Neden ben diye sormayı bırakalı çok olmuştu. Ama şunu sormaktan kendimi alıkoyamıyorum. "Böyle olmayı kim istedi ? " Burası benim sokağım... Burası benim sustuklarım. Çığlıklarım,gözyaşlarım,haykırışlarım Burası benim içimdekileri döktüğüm yer. Ben burayı biliyorum burası benim... Benim sokağım benim üzüntülerimin en büyük şahidi... Benim sokağım içimde bir başka ben... Benim sokağımım ismi Meyus. Üzülürüm gelirim,ağlarım gelirim. Çünkü benim sokağımın ismi Meyus... Peki ya sizin ? Sizin bir sokağınız var mı ? Meyus... Bir masaldan çok daha eksiği.All Rights Reserved