"Plakayı al, plakayı al!" Hilal telaşla yüzüme bakarken "Niye lan, noldu?" diye sordu. Sırt çantamı hızlıca sırtıma alırken "O arabanın içindeydi, o arabanın içindeydi." diye kendi kendime konuşuyordum. Ayağa kalktığımda Hilal hala arkamdan "Noluyor lan!" diye bağırıyordu. Ona cevap vermek yerine otobüsün orta kapısına doğru ilerledim. Hemen ardından ise yaptığım tek şey "Kaptaaan! Orta kapııı!" diye bağırmak olmuştu.