...
‘Vee işte gidiyoruz küçük canavar!’
İlk defa koloninin dışına çıkacak olmak onu her ne kadar korkutsa da heyecanı ve merakı öyle fazlaydı ki şimdilerde yetişkin bir ejderha olan yaratığına hala küçük canavar dediğini fark edince aniden gülümsedi. Sonra ona dönüp,
‘Benim için hala minik bir canavarsın sen’
Diyerek onu kızdırdı. Onu kızdırmaya bayılıyordu. O onun tek arkadaşıydı. Abisi artık yoktu, iki yıl önce, adını öğrendiği günden bir gün sonra göreve çağırılmıştı. Ve şimdi o da göreve gidiyordu. Birden arkasından oldukça gür bir ses duydu.
‘Cesur!’
...
On yedi yaşında bir genç kız ve onun ejderhası. Tam dört yıl süren bir görev hem onun her şeyini elinden almıştı, hem de ona sahip olabileceği en güzel şeyleri kazandırmıştı. O bu yıllara Kazanılmış Yıllar diyordu. Görevi bitip eve dönmesi gerektiğinde o yılların kazanılmış yıllar değil de aslında kaybedilmiş yıllar olduğunu anlaması fazla sürmeyecekti.
...
Bu işlerde yeniyim, umarım iyi anlaşırız!. Yorumlarınıza ve votelarınıza ihtiyacım var, keza ancak onları görürsem devamını getireceğim. Çok öpüldünüz! *.*