Nefesimi tutmuş, karşımdaki-*şahesere*-aman yani Hazar Hocaya bakıyordum. Şuan kesinlikle gözlerinden kalp çıkan emojilere benziyordum. Belinden düşecek gibi duran havlu, karın kaslarından süzülen su taneciklerinin adonis kasının orada gözden kaybolması. Bir hışımla arkamı dönüp gözlerimi kapadım. "Ben sadece..." sözümü kesmişti. "Anladık, zaten göreceğini gördün. Bırak şu saf kız ayaklarını." "Ben bir şey görmedim!" Herkesin ruhuna iyi gelen psikiyatristimiz Hazar Kandemir, asistanı Arden ile başa çıkabilecek miydi?