Eğer sevinçlerimizi içimizde haset olmadan paylaşabiliyorsak, dertlerimizi gizlice sevinmeden bölüşebiliyorsak, kötü kişi olmayı göze alarak birbirimize doğruyu söyleyebiliyorsak, böylece birbirimizi yanlışlardan koruyabiliyorsak, samimiyetle saygının ince çizgisini çizebiliyorsak, dünyalara bedel bir dostluğa sahibiz demektir. Aldığımız kadar verdiğimiz böylesi bir dostluk, çocukluktan ölüme dek insanoğlunun edinebileceği en büyük zenginlik, kişinin kendine verebileceği en büyük armağandır...
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."