Yusuf karlı,sıradan bir hayatı olan küçük kız kardeşine bakmakla meşgul sıradan bir erkektir.Hayatı hep monoton geçmiştir.Birgün bir ışık tarafından gükyüzüne çekilir ve o gün sanki geri dönmeyeceğini anlamış gibi kız kardeşini en iyi arkadaşına emanet eder.Ertesi gün bir akademi'nin erkeklerle dolu yatakhanesinde bulur kendini ve yeni hayata başlar.Artık hayatı tek düze ve sıkıcı değildir.Bütün bunlara birde zeliş adında dünya güzeli bir kız'ın yusuf'a evlenme teklifi etmesi eklenince bütün zincirler kopar! Kız bir şart koşar ama şartı da basit sayılmaz.Yusuf eğer onun babasını öldürecekse kız ile evlenecekti,kız'ın şartı buydu.
2.Bölüm'den bir alıntı#
Sıkıcı geçen derslerin ardından sonunda dinlenme fırsatım olmuştu.
Ama saat çok geç olmuştu;gece 11 civarı falan'dı.Birşeyler içmek için meyve suyu makine'sinin yanına geldim.
Tam portakal suyu doldurup içmiştim ki arkamdan "yarasın," diyen birinin sesini duydum.
"Sende kimsin?"diyerek ona döndüğümde arkamdan " Bebeğim beni tanıyamazsın! Ben söylemeden asla! Ben senin gelecekte karın olacak kişiyim,sen benim ruh eşimsin"
Ben: " Neden bu kadar emin konuşuyorsun?"
Kız:" Çünkü sana bir teklif sunacağım,Eğer kabul edersen benim dediğim olacak ancak kabul etmezsen olmayacak.Ben adım gibi eminim kabul edeceksin çünkü senin darda kamış,çaresiz kızlara yardım etme gibi bir hobin var.
"Teklifi söyle,"dedim.
"Babamı öldür ve karşılığında benimle evlen,"dedi.
17 yıllık hayatını geçirdiği ailesinin öz ailesi olmadığını öğrenen Umay'ın hikayesini anlatıyoruz.
Klasik bir aile kitabı olabilir ama çok daha güzeli.