Kumsalda taşları elime almış teker teker denize doğru atarken bir andan da bağırıyordum: -Neden? Ha..Neden ben? Niye benim hayatım bir avuç boktan ibaret? Ha...SÖYLESENE?!? Derken yanağımdan süzülen yaşlara aldırmadan bağırmaya devam ediyordum: -Ya biri çıksın desin ki "Ada senin hayatın şunun şunun yüzünden boktan." Yemiyor mu lan? YEMİYOR MU?!? Ve tekrar yaşlar süzülmeye başlamıştı. Evet. Gerçekten ağlıyordum. En son ne zaman bu kadar ağladığımı hatırlamıyordum. Galiba onun ellerimden kayıp gittiği gündü. Tam elime bir taş daha alıp atacakken biri bana seslendi: -Ada!? Bu ses ondan başkasına ait olamazdı. Sesin geldiği yöne doğru baktığımda onu gördüm. Evet, yanılmamıştım, oydu...