Başlangıç tarihi , 04.08.2017
Final tarihi , 04.03. 2018
~
Kapak Tasarımı: @humeyraao
~
Mardin'in yakıcı ve kurak bir yaz gününde, bir evlat, anne ve babasına veda etti küçücük yüreğiyle.
Dilan, iki aylıkken hem yetim hem öksüz kalan bu çocuğa analık yapma aşkıyla yandı, kardeş acısıyla birlikte. Ablasının, üzerinde kalan hakkını sadece bu küçük sabiye analık yaparak ödeyebilirdi çünkü.
Fakat Mardin'in en kudretli iki ailesinin de torunu olan bu bebeği, bir kız tek başına büyütemezdi. İnsanlar ne der, diller ne söylerdi?
Hem, abisinin emanetini ergen yaştaki bir kıza bırakmaya hiç niyeti yoktu Ertuğrul'un. Yeğenine bir amca olarak elbette en iyi şekilde sahip çıkabilirdi.
Fakat kaderin ve hırsın karşılarına çıkaracağı oyunu göremedi iki genç de. İçlerini kavuran kardeş acısıyla birbirlerine düşman oldular, hırslarına yenik düşerken sevdaya takıldılar.
| Yetişkin okular için uygundur,
cinsellik ve argo içerir! |
Terk ettiği nişanlısının mahallesine 3 yıl sonra tekrar gelen Nalan ne ile karşılaşacak?
•
"Yalvarırım git Nalan. Benim başıma bela açma! Mahallemden git! yoksa-"
"Yoksa?"
"Zor lan!" dedi yarım ağız bağırarak.
"Hayatımı siktin ulan! görmüyor musun Nalan beni? Yarattığın enkazı görmüyormuş gibi! Nalan senle ben aynı mahalleyi bırak aynı şehirde yaşayamayız!" göz yaşlarımı sildim bedenimin yanında ki iki kolu ve yakınımda ki yüzü her şeyi zorlaştırdı. Kör kütük sarhoştu.
"Neden?" diye sordum acıyla.
"İki yangın beden birleşir.." dedi kendine hatırlatır gibi. Sonra ekledi. "Biz artık beraber yanmayız Nalan. Ya küle döneriz. Yada yakarız!"