" Zeynep bana mı aşık. Ama bu olamaz ! Olmamalı benim kalbimdeki kadının Büşra olduğunu biliyor !"
Dedi genç adam. Nasıl anlayamamıştı kızın ona aşık olduğunu, nasıl böyle bir salaklık yaparak kızın önünde en yakın arkadaşının aşkından ağlamıştı.Büşra haklıydı, adamda biraz geri zekalılık vardı.Kızı paramparça etmişti, en korktuğu şey ise iki yakın arkadaşın kardeşliğinin onun yüzünden bitmesiydi.
Cenk aklındakileri dile getirirken kalbinde ki ağrının sebebini merak etmişti.O kadar ağrıyordu ki nefesi kesilecek gibi oluyordu, yine de dostuna anlatmaya devam etti Zeynep'in aşkını.O sıra da ne Cenk ne de dostu Sinan,perdenin arkasında ki şaşkınlıktan ne yapacağını bilemeyen kızın küçük bedenini fark etmemişlerdi.Allahım nasıl bir oyunla imtihan ediyorsun beni diye düşündü fark edilmemek için hic bir hareket yapmamaya çalışan genç kız.Tamamen yanlış anlaşılmıştı abisi dediğine aşık falan değildi.
Ama odada şok olan sadece Sinan ve Zeynep değildi. Asıl şoku balkonda ki Büşra yaşıyordu gözü yaşlı hâlde.Dünyası başına yıkılmıştı genç kadının.Hem en yakın arkadaşının,kardeşim dediği kızın sevdiğine aşık olduğunu öğrenmişti hem de Sinan'a olan aşkının karşılıksız olmadığını.Ne sevine biliyordu ne de üzüle biliyordu.Bu nasıl bir imtihandı ?
Ve asıl soru.
Tüm bunları öğrendikten sonra,bir birlerine nasıl davranacaklardı ?
~
Dört genç giderek kötü şekilenen hayatlarının bir an önce değişmesi için dua etmiştiler aynı anda bir birilerinden bir haber olarak.Nereden bilebilirlerdi dualarının kabul olacağını.Nereden bilebilirlerdi ki böyle imtihan edileceklerini.O duaya amin dedikleri an, ruhları da kaderleri gibi düğümlenmişti bir birlerine.Her birinin başına iyi kötü olaylar gelse de,mühim olan bağları
Dudaklarıma bir buse kondururken "seni seviyorum,ama biraz acı cekmen gerekiyor"
Ben iki yıldır acı çekiyorum,bu ne ki? Boxerini çıkarırken onu izliyordum. Bir yere gelince utanman da kalmıyordu bu adamın yanında. Alışık olduğum şeylerdi. Bir adamın sevmediğin halde her zerresini biliyorsanız buna bir bok denmezdi!
Kalın ve damarlı penisini çıkarıp birkaç defa okşadı. Bunu yaparken gözlerimin içine bakıyordu.
"Hazır mısın?"
Hazır mıyım? Ben çocuk doğurmaya hazır değilim. Ben anne olmaya hazır değilim. Lanet olası hapı yanıma almamıştım! Ayrıca aklıma nereden gelebilirdi ki dağ başında kocamla sevişeceğimiz?
Erkekliğini girişime yerleştirirken birden içime itti. "Ahh!" Tırnaklarımı kollarına geçirdim. İçimde hareket etmeye başladı. Bacaklarımı beline doladım, topuklarım kalçalarına değiyordu. Omuzlarına sıkıca tutundum. Terden ıslanmış Saçlarımı gözümün önüne düşerken tek eliyle geriye attı.
"Kartal!"
"Sikeyim! Seni o kadar özlemişim ki!"
"Ahh! Yavaşla!"
"Hayır bebeğim,bu gece sadece benim istediğim olacak"
Omuzlarına tırnaklarımı geçirirken odadaki tek ses tenin,tene çarpma sesleri,ve kısılan sesimden çıkan inlemelerimdi. Sonuna kadar soktuğu aletiyle hayalarının kadınlığıma çarptığını hissedebiliyordum.