Gölge küçük yaşta babası tarafından terk edilen bir genç kızdır. Sırf 'elalem' ne der düşüncesiyle, dayatmalara maruz kalan annesi hiç bilmediği, sevmediği bir adam ile görücü usulu evlenir. Evlendiği adam sorumsuz, duyarsız alkol bağımlısı ve hayatını 'elalem' cümlelerine göre yaşamaktadır. Daha küçük yaşta o hayata ait olmadığını anlayan Gölge, kendi sınırlarını genişletmek adına hayallerine ve yeni bir hayata kanat çırpmak ister. Hiç bir şeyi bilmezken, hayat henüz onun için tozpembe bulutlarla kaplıyken birden bavulunu toplamaya başlar. Dibini görmediği denize balıklama atlamak bulunduğu cehennemden bir umut onu kurtaracaktır. Sahip olduğu şeyler hayalleri, üniversite giriş belgesi ve bu yolculukta ona eşlik eden Sezen Aksu şarkılarıdır... Üniversite kapısından içeri girdiği anda, hayatının serüveni başlar. Kendini özgür hissetmesini sağlayan ve yıllarca boynunda duran 'elalem ne der tasmasını' koparan, herkesin kendi borusunun öttüğü, kendi zaman dilimlerini şekillendirdiği ve dilediğince yaşadığı çok uzaklarda bir diyarda kaybolur. Prangalardan kendini kurtarmış sayılsa da bilinç altında kurtulmak aslında sandığı kadar kolay değildir. Kabuğunu kırmak için verdiği mücadelelerde, farkında olmadan duvarlar örmeye başlar kendine. Herkesleşir bir anda. Bir günü daha elleriyle iteleyip bitirme derdindedir artık Gölge. Hayallerini hiç görülmemiş, duyulmamış, el değmemiş derinliklere saklar. Bitti sandığı hayatı küllerinden yeniden doğar. Taa ki geçmişinden kaçıp yine o sığındığı günden (...)
Ben : anneni ara.
Oğuz:ne ?
Ben: sen sinem teyzenin oğlu değil misin?
Annen onu aramanı söylüyor.
Oğuz : peki bunu o niye söylemiyor ?
Ben : şarjı bitmiş?
Oğuz : şarjı bitmişse ben onu nasıl arayacağım peki ?
Ben yazıyor...
Ben çevrimiçi...
Ben : bir dakika oha doğru?
Şarjı bitmişse nasıl arayacaksın ?
Oğuz : bu küçük detayı yeni fark etmen gözlerimi yaşarttı.
Ben : sen bana Altan altan laf mı soktun ?
Hayırlı bir evlat olup annen ara demeden arasaydın böyle olmazdı 🙃
Oğuz : şimdi de sen mi bana laf sokmuş oldun?
Ben : haspinAllah sınanıyorum herhalde , git ara ne bilim ben ya.
Laf filan da sokmuyorum ayrıca.
Oğuz : sen kimsin ?
Ben: komşunuz ?
Oğuz : komşumuz kim?
Ben : evine gelseydin bilirdin.
Oğuz :geldiğim zamanlarda oldu ama tanımıyorum seni ?
Ben : o da senin kayıbın olsun hayırsızlığı bırakıp evine uğrarsın artık belki ?
Oğuz : bu aralar sanmıyorum.
Ben : benim ruhumda hayırsızlık diyorsun.
Oğuz :hayırsız olsaydım bu vatanı korumak için canımı feda etmezdim.
Ben :ne ?
Oğuz: tek hayırsız ben değilmişim anlaşılan , komşusunun oğlunun mesleğini bilmeyen bir komşu kızı.
Ne üzücü.
Tanışalım yüzbaşı Oğuz Türk...