Deniz ilk defa kafasını kaldırıp gökyüzüne baktı. Fırtınalarını dindirdi ve ona güzelliği vaad etti, dünyanın tüm güzelliklerini. Buluşmak istedi dünyanın herhangi bir yerinde, zamanın herhangi bir anında. Gökyüzü bunun imkansız olduğunu söyledi. Ama deniz dinlemedi ve kabarmaya başladı. Eğer çok fazla kabarırsa gökyüzüne ulaşabileceğini düşünüyordu çocukça bir istekle. Denizin ne kadar istekli olduğunu gören gökyüzü bencil davrandığını düşündü. Ve sonra -denizden- güneş batana dek beklemesini istedi. Gece vakti ufuk çizgisinin olmadığı bir anda buluşma sözü aldılar. Güneş battı, denizin deli gibi arzu ettiği an geldi. Gökyüzü ve deniz karanlıkta bir gözüküyordu. Ve o an deniz hırçınlığını gösterir gibi oldu. Gökyüzü buna inanmak istemeyerek sabahı bekledi. Bir sonraki gece aynı şeyleri yaşayınca gökyüzü denizle kavuştuğuna pişman olmamak için üçüncü gece de denize indi. Ama bu sefer deniz kendini tutamamıştı. Kabararak hırçın dalgalarını gökyüzüne sürdü. Gökyüzü denizin ne denli kirletilmiş olduğunu fark ettiğinde her şey için çok geçti.All Rights Reserved
1 part