''Aslında hiçbir rastlantı tesadüf değildir. Yazılanı yaşamaktayken insan, başka bir insanla kaderleri kesişir..''
Ali, İzmir'de doğup büyümüş, eğitimini de yine İzmir'de tamamlamış varlıklı bir adamdı. Babasını kaybettikten sonra tek hayali baba olmak olan Ali, üniversite yıllarında tanıştığı Sevda'yla evlendi. Hamile olmasına rağmen bir gün içkiyi fazla kaçıran Sevda, arabasıyla büyük bir kaza geçirdi. Kazada kendisiyle birlikte karnındaki bebeğinin de ölümüne sebep oldu. Bu olaydan bir süre sonra Ali, şehirden uzaklaşıp bir köye yerleşti. Meryem ise İstanbul'da yaşayan, kitaplarla arası çok iyi olan bir kadındı. Murat adında bir adamla evlendi. Ancak Allah, Meryem'i de çok zor bir sınavdan geçiriyordu. Bütün uğraşlarına rağmen çocuk sahibi olamayan Meryem, bir de üstüne Murat'tan darbe yedi. Çocuk sahibi olamadığı için, Murat karısından ayrılmaya karar verdi. Bu kadar acıya dayanamayan Meryem de, aynı Ali gibi şehir hayatından uzaklaşmak istedi ve babasından kalan, Urla'nın köyündeki eve yerleşmek için İzmir'e doğru yola çıktı. Ali ve Meryem'in yolları bu köyde kesişecekti. Ve Yüce Allah öyle bir dokunuş yapacaktı ki kaderlerine, yaşayacaklarını kendilerine iletse, O'na daha önce yaşattıkları için teşekkür edeceklerdi..