Ölüyordum.Tenimi delip içimde ilerleyen sert cismin üstündeki zehrin içimde yayılışını hissediyordum.Karın boşluğumdan tüm vücuduma yayılan acıyı , duygularımın birbirine karıştığını ,zamanın yavaşladığını ve umutsuzluğun kanlı pençelerini üstümde hissedebiliyordum.Gözlerim kararırken ani bir refleksle hançerin sahibinin karnına bir yumruk indirdim ama acı sanki yankı yaparak tekrar vücudumu sardı ve geriye doğru sendeledim.Yaraya bakamadım onun yerine bunu yapan kişiye baktım.Siyah gözlerinde özlemi aşkı gördüm ama hepsi sanki karanlığa bürünmüştü.O artık benim tanıdığım adam değildi.Gözlerim buğulanırken üstüme doğru gelmeye başladı.kaçmak istedim ama kaçmalımıydım neden kaçacaktımki kalbim kaçmak için bir neden bulamazken vücudum isyan bayraklarını çekmiş tehlike tehlike diye bağırıyordu adeta. Çok iyi tanıdığım gözler burnumun dibine kadar gelip kolunu belime doladı ve beni kendine çekti.Yorgunluk ve çaresizlik içinde omzunun üstünden bakarken neşe ile göz göze geldik yere diz çökmüştü acı yüzünden okunuyordu bana yapma dercesine bakıyordu ama herşey için çok geç kaldığımı fark ettim celladıma aşık olduğumu dar ağacında fark etmem çok ironikti.Benim bir tanecik celladımın diğer eli ayakta durma mı sağlayan hançeri içimden çekerken ruhumun çekildiğini hissettim kolunu belimden çekti ve sıcak dudakları anlıma bir öpücük bıraktı.Yere yığıldım artık acı yoktu ama vücudumuda hissedemiyordum görüntüler birbirine karışırken neşeye ulaşmaya çalışıyordum ne olursa olsun sonuna kadar onun yanında olmalıydım çamurun içinde sürünürken sonunda ona ulaştım henüz bilinci kapanmamıştı elimi tuttu artık göz kapaklarıma dayanamıyordum renkler yavaş yavaş siyaha bürünürken tek düşündüğüm arkamda kalanlardı raul sarp neşe teo...tüm yüzler gözümün önünde kayarken başAll Rights Reserved