Wattpad'de "Geceler Olmasa Nasıl Parlar Yıldızlar" isimli ilk kitaptır. "Selam Ediz ben." İsmini söylemesine bir anlam veremeyerek sorumu yönelttim. "Yani?" Sanrım sevimli olduğunu düşündüğü bir sırıtmayla cevap verdi. "Sabah çarpıp yüzüne bile bakmadan basit bir özürle geçiştirdiğin kişi." Söyledikleri ile utansam da pek belli etmemeye çalışarak yeni bir soru yönelttim. "Ne yapmamı bekliyorsun? Özrümü diledim. Daha ne?" "Aslında bir kahve ısmarlayabilirsin. Bu sırada yapacağımız düeti de konuşuruz." "Düet?" "Takım arkadaşıyız." Bu söylediği ile kaşlarım havalanmıştı. "Demek öyle. İyi o zaman söyleyeceğimiz şarkıları bugün kararlaştıralım. Her gün prova yaparak bir hafta içinde hazırlanacağımızı düşünüyorum. Fazla vaktim yok. Senin aklında olan şarkılar var mı?" Soğuk bir tavırla konuşmam sanırım onu dumura uğramıştı. Ne bekliyordu ki acaba? Yakışıklı bir çocuktu. Sırf bu yüzden ona yakın davranacağımı mı düşünmüştü acaba? "Bi kahve içseydik. Öyle konuşurduk." "Fazla vaktim yok diyorum. Anlamıyor musun?" "Bende kahve içmeden konuşmayacağım diyorum." Sonunda pes etmiş bir şekilde defterimi masanın üzerine bıraktım ve kantin sırasına doğru ilerledim. İki kahve alıp da geri döndüğümde elinde benim defterim olduğunu gördüm. "Napıyosun sen?" Diyerek defteri elinden aldım ve kahvesini önüne bıraktım. "Müzik yapabiliyor musun? Gördüğüm kadarıyla güzel bir müzikti." "Bu seni ilgilendirmez. Şimdi kahveni iç ve şarkıları söyle." Kaşları havalandı ve yüzünde pis bir sırıtma oluştu. Kahvesini eline alarak içmeye başladı. Allah'ım ne kadar can sıkıcı. Boşverip bende elimdeki kahveyi içmeye başladım. O kahvenin de dibi gelecekti elbet.All Rights Reserved