"Evine git lanet olası!" dediğinde ben arkasından koşturup "Hayır." diye inatlaştım. "Gitmiyorum çünkü ben her eve gidişimde seni yara bere içinde buluyorum. Sen ya kavga etmiş oluyorsun ya da birini yumruklamış. Tabi senin için birinin olmasına gerek yok. Sen--" ben daha lafımı bitiremeden arkasını dönüp sertçe omuzlarımdan tutup "Sen beni neden umursuyorsun ki! Senin Yüzünden buradayız. Senin yüzünden lanet olası bir kavgaya gidiyorum!" diye bağırdı. Sadece sessizce "Bunu senden ben istemedim." diyebildim o yürümeye geri dönerken. Sesim ağlamaklı çıkınca kendime küfürler edip gözüme dolan yaşlardan bir tanesi yanağımdan süzüldü. O ise olduğu yerde durup bana döndü ve sakince "Biliyorum." dedi. "Bunu ikimizde biliyoruz. Bu yüzden peşimden gelme ve ağlamayı kes. Sen güçlü olandın unuttun mu?" Tabi ki de unutmamıştım.