Bazen karanlığı sever insan. Bir sürü rengin arasında, sadece siyahı sever sadece siyaha aşık kalır. Çünkü siyah özeldir bizler için. Yaşadıklarının sadece karanlıkta yok olduğuna inanır insan ve karanlıkta siyaha karışmıştır daima. Bazen de dibe çöker insan, istemediği yerde istemediği konumda buluverir kendini. Bide insan çok korkar bana kalırsa, korkaktır insan oğlu sence de öğle değili mi? Kaybetmekten korkar, bazen sevmekten, güvenmekten korkar ne kadar yok korkmam ben desede mutlaka birşeylerden korkmuştur insan. Korku denen kelime insanın hep ruhunda büyümüştür aslında. Küçükken ölümden korkardık ya hani.. oyun oynarken takılıp düşücez bacağmız acıyıp kanar diye korkardık. Düşdüğümüz de küçük bir sıyrıktan akan kana acımasada korkarak saatlerce ağlardık ya hani hatırladınmı o anı şimdi? Peki ya şimdi çok farklı olmadı mı sencede? Düşüp bacağımızın acımasından değilde. Ruhumuzun yaralar içinde kalmasından ruhumuzun eksilmesinden korkar olmadık mı?.
sence de, renklere karışma zamanımız gelmedi mi? Asıl düşüş kalbimizin kırılmasıydı, gözlerimizden akan her damlada daha çok canımızı yakan gözyaşlarıydı. Şimdi sen sence de çok savaşmadın mı karanlıkla!!? Sence de çok korkmadın mı canın yanmasından? Sence de, bizce de artık mutlu olman, olmamız gerkmiyor mu?. Belki içinden dedin 'istesekte olamıyoruz be yazar ' diye. Ama olucak olmak zorunda! Kaldır kafanı gökyüzüne bak, etrafına bak sencede üzülmekten çok mutlu olmak için birsürü sebep yok mu? Elbetteki vardır. Şunu da bil üzülmekte mutlu olmakta daima bizim elimizdedir. Sen ne zaman mutlu olmak istersen istediğin dakika, istediğin saniye mutlu olabilirsin. Ve bu senin, bizim hikayemiz olsun. Benim gibi sizin gibi karanlıkta savaşanların. Üzülmekten yorgun düşmüş olan bedenlerin hikayesi olsun.
Sırf kuzeni için Mardin'in Acımasız ağasına kurban edilen Larin...
Annesi için berdeli kabul eden Baran ağa...
Kuma yoktur!
Bol bol +18 sahneleri olacaktır!
Bunları dikkate alarak okursanız çok
sevinirim canlarım:)
Kıskançlık bol bol vardır!