Kontrol bittikten sonra Susam'ı muayene yatağından indirdim ve onu yere bırakıp kendim de masanın başına geçtim. Elimdeki kağıda bir şeyler yazıp çizerken karşıda oturan adama doğru konuşmaya başladım. "Susam'ın durumu artık çok daha iyi diyebilirim. Birkaç ilacını değiştirmek istiyorum. Onları kağıda yazdım, siz sahibine iletirsiniz." kafamı kaldırıp göz teması kurdum. "Ah, sahibi demişken cidden kim olduğunu merak ediyorum. Ölmek üzere olan bir kediyi sahiplenecek kadar iyi ve merhametli ama aynı zamanda hiçbir muayenesine gelmeyecek kadar da umursamaz birisi olmalı." Adam güldü. Böylece yüzü gibi dişlerinin de mükemmel olduğunu görmüş oldum. "Aslında o merhametli ve iyi ancak bir o kadar da umursamaz olan kişi bizzat benim." Açık sözlülüğümün başıma sürekli yeni işler açtığını biliyordum ama bugün, o günlerden birisi olmamalıydı.All Rights Reserved
1 part